Furkan Karah
@furkankarah
sadece bir fısıltıyım, kulak vermek sana kalmış
ikinci dereceden bir/son cinayetin prömiyeri
son/ kirpiklerimi tabağımdaki kana batırıyorum
bir iğdiş, iki haya
lakabım hayasız
çatalımı düşürdüm diye de...
zahir ölümü düşledi.
karla örtülü bu dünyada bir kefeni olsun istedi.
yıllarca çektiği acılar dillensin, parmakları iyileşsin diye.
boğazının düğümü çöz...
‘’Polinomun çift dereceli terimlerinin katsayılar toplamı ile tek dereceli terimlerinin katsayılar toplamının çarpımı kaçtır?’’ Diye sordu Sezai, karşısında ...
Önce güneş doğdu, sonra battı, sonra da ay hükmetti göklere. Saltanatını taşıyamadı, yıkılıverdi aniden. Gecenin sessizleri gösterdi kendini. Aniden ben öldü...
Ruhum sıkılıyor. Beni uyutmayan bir şeyler var bu gece. Sonsuzluğa karışacağım, müzik notaları darbe yapacak zihnime. Vurgun yiyeceğim, sanata soyunacağım. B...
Bak duyuyorum, içimdeler. Ayakları canımı yakıyor. Bu sefer son bulacak her şey. Beni yiyeceklerini söylemiştim, içimi kemiriyorlar. Ben ve bana dair her şey...
Tapınağı çevreleyen uzun duvarlardan aşağı sarkan ayaklarını izliyorlardı. Saat epeyce geç olmuş, canlı müzikler kesilmiş, etraftaki ışıklar minimum seviyeye...
Anlatmalıyım; uçan kuşlara, kara sevdalara ve nice ağaçlara. Gücüm terk etmeden bedenimi, anlatmalıyım olan biteni. İnce kesiklerle başlayıp kaybolan vücudum...
alacakaranlıkta tütsülenmişti bedenlerimiz,
dumanında kenetlenmişti.
hayat pınarından seraplar filizlendi yataklarca.
geceyi keskin bir uğultu böldü o an....
Şehirleri, insanların hırçın telaşesini, insan yüzlerinden hayatlarının vurulmuş hengâmelerini izlemek ve sindirmek varoluşu. Hayatın dize getirmeye çalıştığ...
Gözlerime gençlikten kalma uykular batarken
ağızlara bir açıklık getirmek ne zordu
henüz sakallarıma olan inancım yerindedir
yalnız susan, kıpırtısız hatt...
Bazen gözünün o an gördüğü şeyi uzun seneler saklamak isteyebilirsin ama poz yanabilir. Bazen zaman ayırdığın, emek verdiğin, sevdiğin ve büyüttüğün çiçeğin ...
buraya zar zor geldim -biliyorsun,
nehrin kıyısına.
ürkek adımlarımı senin gözerinin içine bakmadan attım.
kalbim bir yerlerden yırtık,
hüzünlerim öyle b...
Müstakbel kamburu ceketinin içinde,
Delirmek çamurlu bir yüze bürünüyor tabutunda.
Şalvarlı teyzelerin dilindeki sarı türküler,
Yozlaşıyorum şu odada, ma...
Miadı dolan bir yalnızlıktan inerek şehrin göbeğine
hangi öğretiyi vereceğimi öğrendim düşkünlere
asamı yere atmaktansa vuracakmışım sulara
suları ayaklar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok