Halil Kantar🪐

Selamımı söyleyin kırlara,
Kuşlara,
Gökyüzüne,
Kiraz dudağından öptüğüm güzele.
Yasak  bundan sonra aşkı tahayyül etmek bile
Kirletilmiştir artık hüzün...

Suyun diğer tarafından sessizliğin doldurduğu bir erdemdir şimdi çıkan sesim.

İsmi; yaşam Soyadı; ölüm olan.

Usulca geliyorsa eğer bu ses; kaçma, hep kaçt...

Benlik, topraktan ağır aksak var olur.

Öbüründe kurtuluş diğerinde özgürlük

Tut ki ölümümde bir inat 

Kelebeğin nakışı tırtılken var olur.

Sıcak, elemden...

Vururken gecenin keskin baltası

Sürgün yedim hayatın tam ortasına.

Ne acı ne de huzur sahip çıktı derken anladım; benmişim meğer ikisi de.

Tekinsiz sual...

Kirpiklerinde ki yağmur buğdayı olgunlaştıran

Gözlerinin afitapı gün batımını yaratan

İki dudağının arasında söylenir acının müziği aşıkları ağlatan

Sana ...

Koynumdan kalbime sız. 

Tırnaklarını keser gibi kes yaşamla aramda ki kordonu.

Yazgılarımızı birbirine değdirmenin yoludur bu.

Gövdenle aklında vuku bulm...

Kabullen!

Baş edilmez yaratıksın onulmaz ağrıyla.

Kulak, kabarır durur sessizliğe kanayan yarasıyla.

Anla!

Yasemin yasemin kokar ama deli nehir gibi çağl...

Kan değil ki yaşadıklarım kusayım

Söz değil ki şu hislerimin karşılığı anlatayım

Yorgunluk değil ki gözlerimin kırmızısında buğulanan yorgunluğum uyuyup ka...

Kanlı yağmurda yıkanıp,

Bilmediğim bir yaşamın mayasını fazla kaçırmışları buldum bugün.

Tanrıyla da bir konuşma yaptım, ıstırabımı dindirecek panzehirin ...

Nereden gelir nereye gider

Vücudumda kırıklar, ayaklarımda ağrılar, kafamda ki sonsuz vedalar.

Yalnızlığımın arkadaşı yalnızlık.

Yoksa ağzımda ki ekşi ki...