Faruk KAÇMAZ

Eski Rum evlerinin arasında gezinirken, girip çıktığı seramik atölyelerinin içinde, raflarda duran toprak bir kap gözüne çarptı.

"Bu nedir?" diye sordu.

Gö...

Çok eskiden bolca şarap içer, müzik dinler, şiir yazardım. Hala içlerinde sevgi kırıntısı var mı diye kolaçan ederdim insanları. Böylelikle içimdeki boşluğu ...

Günün hiç hoş olmayan saatlerinde, tam da gözlerimi tamamen yummaya hazirken hayata, geri vermişti biri bu yaşamı bana. Çok söylendim gidemedim diye. Gidemen...

Tadıyorum erişilmez hazları

bir gün dönümünde gözlerinden

bil ki

bilmedin

kanat çırptığını şu mahzun yüreğimin.

yüreğimin fayında beklerken,

şekerlenmişsin sevgilim.

kuru bir dal sanki yüreğim,

gözlerin bin sevdadan esiyor,

en deli en kızıl yerden bir kesik,

bin s...

Can kenarı bir otobüsteyim 

ufalanıyorum, telaşında kalbimin

çıkarıp attım, söylenmiş tüm cümleleri 

işte yalnız, söylenmemişlerin yükündeyim

tüm gidişle...

Canının ağırlığıyla sınanmak kılıfı değişmiş kalbe benzer. Her minareyi çalan çalan doğru kılıfı bulamaz. Bazen ise büyük gelir kaftanı hayallerinize. Onlar ...

Demiş ya behçet Necatigil, bir gün bir yarım akşam diye. Sanki ihtimalleri yuvarlanmış bir yumak gibi çözüyor ışte bu şiir. Ve ekliyor altınok dizelerine ay...

Saat 02:27.

yorgunum.

hayat çok zor ya da hayat değil zor olan belki de, bilmiyorum. o kadar zorlanıyorum ki... mecbur kalmaktan nefret ediyorum, inançları...