Yine biraz depresif bir müziğin eşliğinde yazıyorum; zihnimdeki birbirine girmiş düşünceleri, elimden geldiğince toparlayıp bir kağıda. Sözcükler ritim tutar...
Asude de hep böyleydi işte.
Şen şakrak bir kahkaha,
İliklerine kadar neşe dolu,
Bitmek bilmez yaşama sevincini öteye beriye, sere serpe giden bir kadın.
...
"Bir nota sehpasıdır insan dünyada tek başına
biri gelecek, koyacak müzik defterini
ve başlayacak senfoni"
En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.
...
“Gözlerimdeki yaş kalbime değmezse, ruhumdaki firar yollara dökülmezse, içimdeki telaş bana bir şeyler söyletmezse ben olabilir miydim?” diye soruyor kendine...
Çok uzuuuun zamandır okumak isteyip de bir türlü başlayamadığım bu kitaba geçtiğimiz günlerde başlama fırsatım oldu. Sonrasında bu zamana kadar niye okumamış...
çevir dümeni kaptan!
özgürlüğe çevir
aşalım bu sessiz çığlıkları
mendilimizi sonsuza sallayalım
kaptan!
ileri
...
Sevme şeklini seviyordum
bana bakışını
bakarken alttan alttan gülüşlerini
sesinin kısıklığıyla yüreğinden düşenleri sonrasında tıpkı bir çocuk gibi
şım...
Rogor: Efendim müsaitseniz size bazı sorularım olacaktı.
Efendi: Elbette, sor bakalım aklındakileri.
Rogor: Neden katil oldunuz?
Efendi: Anlattım ya Rogor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok