Muhammet Kesici

O nefislerine söz geçirmeyenlere söyle ne kadar bedbaht olduklarını.

Zannettiklerinden oluşturdukları yığın yığın ızdıraplarını.

Susup susup, kahkahaya vur...

çok yalnızım, mutsuzum
göründüğüm gibi degilim aslında
karanlıklarda kaybolmuşum
...bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
aradıkça batıyorum...

Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum, yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar?🌻

Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat.

ölüm, ardıdır yaşamanın

gönül, taşar

İş yoğunluğum sebebiyle okuma sürecimin uzadığı ve bazı sebepler sonucu da yazım aşamamın uzun sürdüğü bir romandı Saye. Konusunu okuduğum belli bir suretle ...

Bir kaşık, kaşık ve bir kaşık daha. Tatlı kaşığından söz ediyorum. Koltuğun ucuna serilmiş yarım bir havlu, yanı balında Gogol ile ölü canı. Diğer yanında Ay...

Yine yazma ve şarap zamanı." ile başlamaya yüz tutmuş minik bir öyküsünü okudum Eroğlu'nun. Zülal'in aşk hikayesi. Yazarların, metinlerinde başkahramanlarını...

Niye içimde bu öfke bu kin

Neden haset içeren bu düşünceler

Nefsimi bastırmam gerek

İçimdeki şeytanı susturmalıyım çok geç olmadan

Zihnimi temizlemeliyim...

Bazen susmaktır deva, bazı şeyleri söylememek… Daha çok derinleşmesini engellemek… Yaralar oluşturmasını bırak, ihtimalini bile ortadan kaldırmak için ama ba...

Ama hayır kurudu işte göz pınarlarım

Ağlaya ağlaya kalmadı tek bir damla

Sen gidince anılar kaldı

Çoğaldı sanki saklaya saklaya

Sensizlik beni çok yordu
...

Yanıyor içim her bir hücresine kadar

Aklım dahil hiçbir uzvumu kullanamıyorum

Felçli bir hasta gibiyim

Betondan bir duvar altında mahsur ve çaresizim

Hav...

Hava soğuk, gönüller durgun ve solgun acılar taze ama bir o kadar da derin kalbimde ince ve keskin bir sızı...

kıyıyor yüreğimi keskin bir hançer, yavaş yav...