Akın bir haftalık iş seyahatinden bugün dönüyordu nihayet. Evde bir bayram havası esiyordu sabahtan beri. Ayla, sabah erkenden kalkıp alışveriş için markete ...
Sesi duyduğu zaman elindeki kazmayı toprağa saplamak üzereyken durdu. Ne kazmayı saplayabiliyor ne de bırakabiliyordu. Arkasındaki ses sıkılmış olmalı ki tek...
Konuşma bitmesine karşılık ahize hâlâ kulağındaydı. Tam o sırada müezzin, ikindi ezanını büyük bir huşu ile okumaya başladı. Ezanı duyunca bırakabilmişti, fe...
Bu hâl çok sürmedi ki yine Haldun, Samet’in elinden tutarak kaldırdı. Samet ise bu ani değişime bir ad koymaya çalışıyor, nasıl hareket edeceğini bilemiyordu...
“Haldun, neden öyle ölü gibi duruyorsun? Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?” “Aaa, şey, olur mu ablacığım bilseniz sizleri, annemi, babamı ne çok özledim.” ...
İş yerinden ayrılınca soluğu gözlerden uzak, tenha bir çay ocağında aldı. Küçük tabure ve masalardan oluşan, duvarlarında eski Türk kilimlerinin asılı olduğu...
Uyandığında sabah ezanı okunuyordu. Hocanın sesini belki de ilk defa bu kadar yakınında hissediyordu. Ürperdi. Yatağında doğruldu, dizlerini çenesine doğru ç...
Haldun, telefonu kapattıktan sonra duvarın dibine çökmüş, cenin pozisyonunda kendini kötülüklerden koruyacağına inanan bir çocuk gibi kurtarılmayı bekliyordu...
Naim Efendiler bu yaz Kanlıca'ya taşınmadılar. Zamanlar artık eski zamanlar değil, iki sene içinde pek çok âdetler değişti. Kışın konaklarda, yazın yalılarda...
Bu sabah düne göre daha erken uyanmıştı ama üzerinde acayip bir ağırlık hissediyordu. Sanki beyni çözülmeyi bekleyen bir yığın problemle doluydu. Şüphesiz bu...
Babasının sesiyle, zihnindeki bu anı ve öyküsünün hüzünlü satırları birden dağılıverdi. Masanın üzerinde bulunan antika saatini kontrol etti. “Vakit ne tez a...
“Ama her şeye rağmen bütün canlılar ikinci bir fırsatı mutlaka hak eder.” diye sürdürdü sözlerini. Yatağın üzerindeki kumları toplayıp çiçeği sağlam yerinden...
“Bu sabah yine saatinde uyanamadım. Artık iyiden iyiye kızıyorum kendime. Madem bu yola çıktım artık bazı şeyleri oturtmam lazım ama bakıyorum bende öyle bir...
“Ömer dayı, ne diyorsun bu baraj işine, gelir mi gerçekten?” “Vallahi gerçeğini sahtesini bilmem ben Şükrü, bizim oğlan ilgileniyor onlarla. Ha bana fikrimi ...
"Allah'ın izniyle babacığım, beni bu hükümdarla evlendir! Ya kurtulur yaşarım ya da ölümüm ümmet-i müsliminin kızları için bir kurtarmalık oluşturur; onları ...
Bu eseri elime alırken tereddütlerim vardı. Acaba kitabı sıkmadan okuyabilecek miyim? Benim sıkılmamdan ziyade kitabın sıkılmamasına özen gösteriyorum. Çünkü...
Ne okuyorum değil de ne okudum diyeceğim bu sefer. Ünlü yazar bu eserinde, Fransız İhtilalinin insanlar üzerindeki etkisini açık bir şekilde gözler önüne ser...
Yaşadığımız bu bölgede kış mevsimi genelde yumuşak geçerdi.“Bizim zamanımızda yağan kar bir adam boyunu geçerdi. Kapı dışarı çıkamazdık.” derdi, dedem. Bu za...
Koskoca bir yılı daha devirdik demek. Zamanın hızlı geçtiğini şu yaşımda öğrenmiştim. Yaşım mı, on beş. Bu sene öğreniyordum hayatı, yaşamayı. Bu sene gerçek...
Uzunca bir süre çalışmasak bile bize yetecek kadar iş yapmıştık. Özellikle de en son yaptığımız vurgun, bizi bir hayli rahatlattı. Bu arada vurgun sözcüğünü ...
Yıllardır aklımı kurcalayan meseleler yalnızlığımı fırsat bilip bir bir misafirim oldular. Uykularımı kaçırmakla yetinmeyip huzurumu da kaçırdılar elbette. B...
Seslendikten sonra masanın başına geçtim, kendime demli bir çay aldım. Kafamı öne eğmiş, hepsinin tamam olmasını bekliyordum ki ona göre bir an önce şu işi h...
Aslında bu sabah öğlene kadar yatmayı planlıyordu. Onca mesainin vermiş olduğu yorgunluğu hafta sonu çıkarmaya çalışıyordu. Her hafta böyle planlar, yatağa g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok