kirpiğin fulyasında çürüyor narenciye
akıntıya kapılan her kuşun sesi ekşir
biliyorum kabuğunu soymalı absürtün
bir cismi yok ellerinin
aniden parlayan u...
Taştan mezarlar yaptım kendime
Başımın tacı ettim utanmadan
Ruhumun karasına danıştım
Zannettim ki bir ben uyanmışım
Hakk'a başvurdum dirhem olmadan
...
ama ilahi bir parmaklar bütünü içimden fışkıran ama gıdıklanıyor örümcek ağları kafamda ve fakat uğultulu adımlarla yürüyorum kendimi yalpalayarak
kulp takm...
Ölmeyi bayılmak sanan bir öğlen etüdü
Gainsbourg'un saçak gönlü beni üzer hüznü
Hükmünün ceremesini sesinin oktavlarına ayırırcasına
Çıkartalım gazete küp...
Konuş benimle
Karanlığa dönük yüzümden akan iğdişle konuş
Bir piçim ben
Arzuların sayıklamaları arasında küçümsenen
Ve küçümsendikçe piçleştiğim
Bir par...
Mesela ben bu baharı kendi ellerimle yitirmeyeceğim,
kendi ayaklarımı keseceğim girmek istemediğim yollar adına,
her zaman cebimde taşıyacağım Sylvia’yı,
...
Demir süngülerden kurtulduğum saatler
omzumda aşkımın son yüz karasından aldığım dersler
beklemiş ruhumun ayazında filizleniyor
kaygının duvarında savrulu...
Boşa yaşıyoruz yediden yetmişe.
Leş kokulu kaldırımlarda kalacak 1 liramız, sümüklü mendilimiz ya da çürümüş cikletimiz.
Atılan her adımın üstünden milyarl...
Şimdi bu şiir
Başka bir şiir olacak.
Ötekilere hiç benzemeyen
Ötekilerden uzak.
Berikilere belki çokça yakın
Belki amcaoğlu.
İçine:
türlü türlü ...
gölgenin vurduğu kaldırımdan soludum ayak izini.
yüzüne her baktığımda,
sana ölümün ne kadar yakışacağını düşünüyorum.
yüzüne her baktığımda,
gizli bir h...
onların arasında namütenahi mesafeler
birbirinden habersiz, eşsiz birleşirken
et ve tırnak utanır kendinden
milyarlarca insana göre bunlar birer sanrı
bi...
Zarif ışığın kusuru yüzüme vururken
küs suların aşkını bastıracağım.
Karşı köyün mezarını ziyaretimde,
uzandığım toprakla çiçeklerin olacağım.
O zaman...
Bir sızı var.
İnce, sürekli bir akış içinde
Getirdiği hiçbir şey yok.
Götürdüğü ise hissedilmiyor henüz.
Hiç sığ değil zihnimdeki ve bedenimdeki kesik.
...
Abartılmış bir süs topluluğunun nadide kıkırtısıdır benden seni almaya yetecek olan.
Öyle aşağılık bir gösterişle bürünür gözüm gürbüz hırslara.
İntihar,...
İstemiyorum sevgisini kullarının
(bir kulun hariç)
nefesi şeftali kokan bir kızı
siz hiç sevdiniz mi?
terli alnında saçları
bahar kokan kızları
siz hiç...
yankıların adı olur yalnızların şehrinde
kapında kanlı kuş var, avuçlarında yanık
tutam savunması sarar dizge rivayeti
oluk oluk akar yapışkan haram bağrı...
bir dadaist dindar
iki dadaist dindar
üç dadaist dindar
oturmuşlar kafeye
ilki kahve söylemiş
sonraki çay ver demiş
üçüncüyse bir şey içmem deyip şarkı...
Ruhumda canlı yaralar bırakan melodisiyle
yalnızlığımın şarkısını son kez dinliyorum.
Aydınlığı özlediğimi bilen satırları var.
Cennetin bahçesinde gizlic...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok