Edebiyat > Deneme
Bu alanda, üretmiş olduğunuz deneme ve anlatı metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Gidesim var okuyucu, evet yine. Şehrin kendiyle bir derdim yok ama biliyorsun işte, öyle ya da böyle her yanı bana geçmişten tat kaçıran bir şeyleri hatırlat...
1.
Çağların Yarı-Karanlığı derken tam olarak ne kastediyor olabiliriz? Bir durup düşünelim. Herhangi bir ön-yargıda bulunmadan, ya da herhangi bir ideolojin...
“İnsan gerçekliğini fazlasıyla ıskalıyoruz… Kendimizce şarkılar, türküler yazıyor ve tüm insanlığın sesi hakkında o şarkıları güzel söyleyip söylemediğine gö...
"Önemli olanların yazdıklarından ziyade aklına gelen yazmadığın yazı ihtimalleri olduğunu anlamıştım. Yazının önemi kesinlikle yazılmış metin değildir o süre...
“En önemsiz konu, en yavan üslup olarak görüp yazdıklarımız etkiler bizi… Yazarken pek beğendiğimiz süslü cümlelerin insanın kalbine geçmediğini üzülerek gör...
“Niye yazdım ki diyeceğimiz çokça yazı yazmış oluruz, okuduğun sayfalarca yazındaki bir cümle sana ‘iyi ki yazmışım’ dedirtmeyi başarır. Zamanın çarkından o ...
Her günüm son günümmüş gibi seviyorum seni. Yitirmeye fırsat vermeden, arkandan ağlamadan. Her öpücüğüm sonmuş gibi, her girdiğim yaşım son yaşımmış gibi. 20...
Evet yine aynı noktadayım. Olmaktan korktuğum yerdeyim. Ne bir adım öte ne de bir adım beri..
Bakınca orada bütün ihtişamıyla yolun sonunda, ufukta dans ede...
Hepimizin ŞATO'ları var. Şato, bir Franz Kafka romanı. Bir türlü gidilemeyen hedefler, bulunamayan memurlar, bürokratik engeller var. Şato, yaklaştıkça uzakl...
Yalnızlık yaradana mahsustur derdi babam, on üç yaşında yuvasından alıp başını giderken bu düşünceyle yola çıktığını yirmi bir yaşımın ortalarında fark etmiş...
"Bir solukta okunan şiirler, uzun soluklu romanların akciğerleridir"
Bu bağlantıya tıklayarak şiirin önemini işlediğim yazımı okuyabilirsiniz.
“Şiir yalnız hayalci değildir; insanın içinden gelen güzelliği, estetiği, ahenki besleyerek o çırpınmayı bir kanatlanmaya dönüştürür.”
Yazıya bu bağlantıya...
“Şiir, hayata bir çift anlamlı gözle bakmaz, görmek için anlamanın yetmeyeceğini bilen hissetmeye çalışan bir bakıştır onunki…”
Şiirin önemine değindiğim y...
“Roman ve hikaye; yazarın yazmak için verdiği gayretin daha çok hissedildiği, yazının kendine bentler ördüğü bir türken şiirde dizeler çağlayan ırmaklar gibi...
Yazın son günleri ağır ağır çekilip yerini güze bırakırken, nihayetinde her şeyin bir sona erdiğinin bir kez daha farkına varıyorum. Gün kısalıyor, ışık azal...
her günüm bir öncekinin aynısı, haftalar da birbirine benzemeye başladı, şükür aylar henüz farklı onlar da birbirine benzeyince ben kim olacağım ? dönüştüğüm...
Bir türlü ne istediğim, ne yaşadığım sorulmadı bana. Sahi, ne istedim ben? Neden görmek istemedim, umursamadım kendime dair ne varsa? Neden insanların hep i...
İnsan olmak her güne aynı soru ile uyanmaktı. Her şey çoktu, boldu ama soru hep aynıydı. Bunun sebebi her sorunun aynı soruyla dile getiriliyor olmasındandı....
Gitgelleriyle uğraştığım bir sevdanın zehrini atmak adına, kendimi mağlup ettim. Yıllar geçtikçe bir sevdalı, tanıdığım kalpten uzaklara düşerek yabancılaşır...
Her şeyin değerini çok sonradan anlıyoruz. Ah, yitip gidenler... Yitik bir hayat,yitik bir aşk ve yitik mutluluklar. Kursakta kalan hevesler... Bu hep böyle ...
Birisine, "Şu dünyada görmek istediğim son insan sensin!" demek bana sorarsan yanlış anlaşılıyor. Bu söz, sevmekten korkan bir kelebek kadar ölümlü ve masumd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok