İstanbul Bey'fendisi


Gel adına gel

Gel muradına, durduğun sözünden

Köşeler dönsün seni gel


Görmediler yakanda biten çiçeği

Sevmediler olduğunla olsun mu?

Kıyılarken denizleri en bildiğinle

Oturup seyrine can bahşettiler

Ve bahsettiler durduğun omuzlarına

Seni anlar, seni söyler, yine sever zannettiler


Sevdin mi kalkerken umuttan

Sofralar kurulurken ve sürmelenirken fotoğraflar nasıl

Öyle cenaze dağılsın;

Böyle düğünler kurulsun

Söyle mezalim vurulsun kalbinden

Sana kalsın dünya olur mu?

Olmaz.


Bağcılar evet


Unuttun mu unutma

Dumanı dağılmadı belki başının

Yerine zifti döküldü telaşının

Asıp yüzünü gittin mi?

Kaldığın bundan mı kalma


Koy teşhisini de gidelim

Yaralar yüzümüze benziyor

Anlamasınlar biz ölüp uyandıkça

Peşini bıraktığın kurulmuş saat

Ardını süpürdüğün vaat

Ve ölmüşse sen mi öldürdün demeden...

Sus söyleme

Bildiğin uzak varsa gidelim


Kavl ü karar


Öpelim mi gözlerinden

Bekleme kapalıysa kapı duvar

Alnına yazılır da sen bıçaklarla görürsün

Boynuna meylettikçe teslim

Aştıkça boyunu mihmankar

Haydi gezme yalan mülkünde artık

Söyle kesilsin hesabı da gidelim


İçmedin suyundan zehir olsun kalsın

Geçmedin yolundan cehennemler alsın

Varsın dönsün devvarın çemberi boynuna

Seni de yiter yanılır sansın


Yeter yandıkça çırçıplak gezişin

Giy gömleğini de gidelim.