YağmurKarataş

Misafirim var bugün, bekliyorum

Bir bankta tek başıma.

İçinde ne olduğunu bilmediğim şişeyi

Kafaya dikiyorum belki tanırım diye.

Yok, benzemiyor hiçbir ş...

Tırnaklarım

uzadı

Benim adım,

Hoykâm

Lak Lak

Ellerim

yiyilgen

Akşam yemeğim

Hüdgam

Lam-ı Lak

Kahvaltı masam

örtüsüz

Karnım

Lay Lom

Törpülenmeyi...

Benzemez.

Sarılar, turuncular, kırmızılar yağıyor

Şu mavi başımın üstüne

Bir görsen ne renk cümbüşü

Rüzgâr her elini uzattığında

Yer, gök çıtır çıtır ediyor

Ben d...

Ekranların başında hipnoz olmuş nefes alıp veren primatlara döndü insanlık…Neredeyse tüm kişisel ve sosyal faaliyetler, ekranların içinde tatmin buluyor kend...

Gönlümde çağlar boyu harlanan kimsesizlik

Ve ölüme yüz tutmuş bir tebessüm var

Her şey silinip giderken usul usul 

Seni kanarak içen benliğim hatırımda 

...

Başkasına karşı duyduğun incitme ya da yanlış anlaşılma kaygısını kendine duymadın. Bunu da seni yermek için yazmadım. Biliyoruz.

Bir anlamı olmayan yazı b...

Güneşi bekleyen ağaç ve serçe gibi,

Suyu bekleyen karıncalar da dertli.

Sabahı eliyle çeken bulutların hüznü,

Kışı giyinmek için bekleyen yalnız ağacın ör...

Bu yıl hakikaten yapayalnızdım okuyucu, etimle kemiğimle yapayalnız; birileri sözümona cismen hayatımdalarken dahi herhangi bir farklılık oluşturmuyorlardı b...

benim elim yanar seninki hiç ısınmaz,

senin yanan yerlerin benim içime sığmaz..

kafiye olsun diye değil. :)

Sözler duygularla donuk

Yaklaşmak isterde duramaz hayat

Koyarsın masaya kendini

Adına dersin duygu dolanımı

Dolanırsın sonra geçmeyen rüyada

Gözler kapa...

Sancının tarif edilemeyeni, 

insanın doğarken annesine çektirdiği kadar,

 büyürken zincirlenmiş ruhuna çektirdiğidir aynı zamanda.. 

Sen , çocuk....

Çocukken yaşadım en güzel şeyleri...

Çocukken en güzel dayağımı yerdim çünkü annem sarıldığında geçerdi canımın yanması. En güzel yemekleri yerdim çünkü ann...