-Eşik-
Bunca zaman göğsümde taptaze kalan
Çiğ, ıslak çarşafların sarıldığı
Bir yangın, bir kırgınlıkla sürüyor zaman
Ancak bu utancıdır kuru mendillerin...
Güneş, on saati deviren mesaisini bitirmek üzereyken üç boz beygir, gözün alabildiği her yere halı gibi serilmiş çayırı toynaklarıyla dövüyor, kişnemeleriyle...
Birkaç adımdan ibaret olan kalesine dönünce hafızasını derin bir sorguya çekti. Elinden gelse omuzlarından tutup hırpalardı kendini. Durgun ve sessiz geçen b...
Gözlerinde bozkırlar çürüyor sevgilim
Gözlerin bir kervanı korkuyla besliyor
Eski sabanların sendelettiği kalbim
Beni yaban bir ısrarla yoğuruyor
Yüzümde...
Tercihen açmadım gözlerimi kargışta
Kalubelada payıma düşen faturadan
Hissiz, despot, kara çıbandan ibaret
Enseme dikilen kafa kağıdından da
Hiç hazzetme...
Güneşin keskin ışıkları pencereyi dövmeye başlayınca uyandı. Çapaklanmış gözleri açılmamak için savaşıyordu. Uyuşmuş bacaklarını yatağından sarkıttı. Harcaya...
Bir limanda demir, bir liman demirden
Bir karada bastırdı adına yağmur sesi
Tam her şey yerli yerinde demişken
Bir garipseniş yakalıyor elimden beni
Kaça...
Bertnard Russel olduğu iddia edilen bir filozof bir seminerde evren hakkında konuşma yapmaktadır. Seminer bitmek üzereyken bir dinleyici ayağa kalkar. ''Bunl...
"Gözlerinizi göklere çevirin. Kalbinizi açın tanrıların babasına, Yondaru'ya! Bugün vazgeçtiğimiz bedenler kurtuluşu getirecek bize. Tarlalarımız bereketlene...
Einstein, çağında iz bırakmakla birlikte tüm bilim tarihinde kendine güzide bir yer edinmiştir. Algısı, hayal gücü ve mantığı sınır tanımaktan uzaktı. Onu bi...
"Gömleğimi ıslatan kan arkadaşlarıma ait olmalı. Sıcak, yapışkan, tiksinç... Cıvıl cıvıl gülüşleri, oyunlarımız, oyuncaklarımız artık yok. Ne uğruna vazgeçiy...
Gözünü açtığında her sabah olduğu gibi sıvası dökülmüş tavan ile karşılaştı. Ağzındaki kekremsi tat ve boğuk havanın işkence ettiği başı yüzünden keyifsizdi....
"Bu tarif edilmesi zor bir hikaye, Sato. Onlarca şey söyleyebilirim ancak hiçbiri yeterli olmaz. Sadece... Sadece nedenini merak ediyorum. Bu deliliğin kayna...
Buz kafes, nefeslerim dahi ürkek
Gerektiğinden, düşünürsen eğer
Yamalarından yakınılan tarihlerle
Sessiz afetler yakarken birbirini
Sözlerim ufalandı kum...
Öyle sevimsiz yamalar, göğsünün tam ortası
Çıkmaz sokak belki de içlerinde en sağır olanı
Issız der ama dilsiz, aynaya bile sözü geçmez
Yok bir dünü fakat...
''Anneciğim beni bırakma lütfen. Beni onlara verme. Uslu bir çocuk olacağım. Sözünden çıkmayacağım. Yalvarırım anne. Beni onlara verme lütfen!''
Sato elini...
Veda, tarifin ağırlığında çok kez unutuldun
Galiba yine o serkeş karanlığı sardın başıma
Hangi renge sarıldın gitsin diye hayaleti anın
Hangi rengi tatmal...
"Gitmen gerekiyor çocuğum. Geriye kalanlar için, sevdiklerin için gitmen gerek. Seni çok seviyorum. Bil ki benim canım daha çok yanacak. Ama kaderin önüne ge...
böyle olmasaydı
biz birbirimizi her zaman üzerdik
bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi
sen dudağını kilitlerden ağlayıp küserdin
inan
dokunulamayaca...
Açlık bozkırından geçen narin atlı
Affet, veda mektubum ulağımı öldürdü
Eyerinde bir okla atı beraberinde götürdü
Elbet yakışırdı göğsünün en ücra yerine
...
Mağaraya girdiğinde ait olduğu yere döndüğünü hissetti. Boğucu hava, soğuk ve zifiri karanlık... Işığın acımasızca hırpaladığı son birkaç günü işkence gibi g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok