Mümkün olmayan şeylerin hayaline
Haksız sevincine kapıldım
Ellerim kemiklerine kadar boşken
Gözlerim kovuğunda körken
Ben bunca uzaktan nasıl sevdim seni...
On dört Nisan bakışların
Akşam yorgunu omuzlarım
Konuşulmuyor, anlaşılmıyor
Edilmiyor işte beceremiyorum
-diye uzuyor-
tüm bu pişmanlıklarım
Bir vedal...
Sabah sokakta
Çıplaktım
Soğuktu güz günü
Üstümde dört kışlık
Yan yana tutsan bir yıllık mont
Üç yüz altmış gün ayakta karda kışta durmuş gibiydim
Çıpla...
Geçmiş
Zaman
Saçlarını ören ilkokul ağaçların kurumuş
Artık -var yok- penceren
Bir kalabalık mezarlığa omuz yaslıyor
Söylesene heves
Borcamda saklanı...
Bugün buradaki son günüm
Hiç belli oluyor mu
Vedanın anlaşırı var mı yüzümde
Hafiften gider gibi miyim
Vesikalığımı aldım cüzdanından
Bu gidişin tek imz...
Biliyorum aşıksın
Tabii bana sormayacaksın
Lüzumsuz bardakların adamıyım ben
Fazla tabakların
Ardından perdeyi aralayıp
Uzun uzun bakılanım
Biliyorum
...
Ah şimdi ölsem
Kaç kişinin içi ferahlayacak
Bu sokaklarda bir dizi insan
Hiç ezber yapmadım
İki nefes sonrası bir vergi kaybı yaşanacak
Bak gör
Son nef...
çok bir şey istemiyorum
güneş yüzümüze vursun
yanalım dediğimiz bu olsun
çok bir şey istemiyorum
avuçlarına ulaşsın ellerim
izin ver uzunca tüteyim
al...
çık gel artık karanlıklardan
çakmak olayım gölgelerine
gündüz gece göz altların kara
nedir böylesi koyulara iten?
her sabah bir şemsiyen açılır
geceler...
gözyaşlarımı senden gizliyorum
parmak uçlarında yürüyor,
sessiz nefes alıyor acılar
ben hâlâ uyuyamıyorum
kapalı telefonlar, kilitli kapılar seni beklem...
Biz nerelik insandık
Nereye yakışırdık ki
Yüzümüzde sırıtan varoşluk
Pantolon sıyrılınca güldüren çoraplar
Sahi biz nerenin insanıydık
Nerede göze batm...
Uzaklar iyi geldi
Bedenim soğuk artık
Yerin altındayım üç metre
Beyaz sarılı merhum cesede
Üç metre
Seneler geçmiş ömürden
Adım üstü aşklar mazide
Ger...
Yalanlar yaşıyoruz sevgilim
Kaç aylıkken küpelenmişsek
Kaç manavın şamarını yemişsek
Biz sanki özenle seçilmişiz sevgilim
Sen devrik cümleler gibi güzels...
varlığın da
öyle durgun
İçim kavruluyor
Etrafa bakıyorsun
Sinekleri sayıyorum
Çayda üçüncü şekere erişmeye çalışıyorsun
İçimde bir şey var
Daha göz ...
İkiyi on geçmiyordu
Bizim salonun saati
Hep yalancıdır
Bahanelidir bilirsin
Şu ölüm saatin
Ben inanmıyorum
Saat asla ikiyi on geçmiyordu.
Yüksek
Yüksek tepelerden bakıyorum sana
Bunu tanı
Yüzümü kestirmeye çalış
Çabala kendince
Dudağında bir damla kanat kendini
Eğil de yere
Kazı tırnakl...
Soğutmadı kara kış
Senin sıcağın yüreğimin orta yerinde
Kapımın
Önünde de botların
Patiklerin hiç ısınmamış aylardır
-Bir heves girdin toprağın içine
S...
sela dediler
selam vermesi ölümün
çekip gitmesi
bir iki insan toplaştı
sonra kalabalıktı
yerden başımı kaldıramadım
her yer kızarıktı
göğsüm daraldı s...
Üzülüyorum ve ilersi gelmiyor
Bi' şey var isimsiz
İnsan ulaşacağını sanıyor
Biri var benim en ucumda
Unutulmuş yitmiş
İnsan ulaşacağını sanıyor
Omuzlar...
Leyla'm
Leyla'm
Bugün kestirip atıyorum
Bugün ömrün ilk cikleti gibi kibar
Bugün kısa kesiyorum Leyla'm
Sana benim demeyi
Bugün ömrün ilk cikleti gibi...
Yağmurun altındayız biz
Kafadan bir saat yağar
Bir saat gözlerine bakarım
Kokusunu al sokağın
Her birinde cinayet yazan taşlara
Güzel gözlerinle bak
Ka...
Seni seviyorum zümresinden bir hukukçu geldi
Söyledi,
Bir hata etmişim
Gözlerimin içine deliksiz bakılıyordu
Ve şunu sordum,
Benden bir önce kime gittin...
Pencere önü sessizliği
Perşembe günü bir yerlerden
Ruhlar gelir dolarmış evlere
Balık istifi
Benim pencere önü sessizliğim perşembe
Kimim var diyorum
Y...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok