Öleceğiz bu gece,
uyuyacağız
Sonsuza dek.
Mezarımız da olmayacak belki
kayıp diyecekler ardımızdan
Sadece "Kayıp!"
Kayıp tarihimiz: 06.02.2023
Bulacak...
Kendimden sıkıldım bu aralar
Benliğimin bana tahammül edemediği hayatsız hayatın içinde bir gündeyim
Sıkıldığım, kaçamadığım düşüncelere meftunum
Her şey ...
Sana hediye etmeyi düşündüğüm tüm mektupları biriktiriyorum çekmecemde. Çekmecem dediysem öyle pek de dağınık sayılmaz aslında. Özene bezene mektupları yazdı...
“Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
...
Ara ara uzun bir gece yolculuğu yapma isteği gelir bana. Ama tabii arabayı ben kullanmıyorsam. Hafif ay ışığı eşliğinde yapılanı terapi gibidir. Başını otobü...
Şubat kadar soğuk,
Şubat kadar kırılganım şimdi.
Öyle yaralarla dolu ki kalbim,
Yastığım düşman bu gece bana.
Saatleri sayarak tamamladım günü.
İstemsiz...
Bu şiirimi yazma eylemim bir "an" da olmuştu. Zihnim çekiç olmuştu sesime. Yazmadan önce şöyle diyordu Şükrü Erbaş: " Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanla...
Kendine benziyorsun
Umutsuzluğundan eminken
Gidip bir kapı buluyorsun
Kapılar duvarı yırtar gibi
Başında bekliyor bıçakla
Şişme ve mümkünse
Aldığın so...
Ruh satıyorum ruh!
Kimi beş , kimi on para!
Kim satar ruhu,
Üstelik can pazarında?
Can pazarıysa, can pazarı!
Can doğduğunda vardır da,
Ruh olmadan, ol...
Acaba elimden gelebilecek, yapabileceğim iyi şeyleri umutsuzluğumla yok ediyor muyum?
körlüğümle bekliyorum bekliyorum odamda
durgunlaşmayan tek şey zehi...
I
Duygular çarmıha gerilmiş
Sözcükler ise giyotine mahkum
Sessiz harflerin canına okuyor şimdi yaşam
Yaşamak, insanın sürgünü haline dönmüş...
Aydınlığı yol göstermekte
Sokak lambasıyla kamaştırılmış köşeler
Uzaklardan bir el uzanmakta
Mezarını kendi elleriyle eşeler
Uyku tutmaz kalem durmaz...
Kısacası insan umutsuz. Fakat bu çok doğal. Çünkü tamamen gerçekliğin dışında ilerliyor hayatında. Herkes hayatın yönetimini elinde tuttuğuna inanıyor ama şa...
sayın gece
rahatınız yerinde mi bu dağılmış cümlelerde
karanlık yıldızlar
ayrılmayın bari siz de bu çekilmiş bedenden
bulutlarım
daha hızlı turlayın bu ...
bu güzel havalar mı iyileştirir
bu kolpa cesetleri
belki de bir kuş cıvıltısı
ya da bir ruh tırpanı mı bu geceler
bir pazar güneşiyle dışarı adımlıyorum
sessizce yürüyorum gözlerim çiçekçi dükkanında geziniyor
bu karanlık çukurlar aydınlık bir yüzde can mı olmalı
yok...
bu hangi gelecek kaygısı güz tenine vuran
konuşmak
bulutlu düşüncelerine ulaşmak bu kadar zorken
anlayamıyorum
kara kalemlerin satır aramızı geceden daha...
sen
seni artık hüzünlü bir şarkıyla hatırlayacağım
sen, sen, sen… çık artık gözyaşlarımdan!
çık artık bu kanlı yağmurlardan!
çık artık karanlık bekleyiş...
İçimde bir yerde
bir sıkıntı kıpırdıyor
biliyorum
anlatamıyorum
ne uçan kuştaki derya sevincini
ne de sineme çöken karanlık geceyi
dostlar
siz yine de...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok