tuğlaların topyekûn dizilip birer birer çekildiği bir duvardı yuvam
ellerimin, başımı kaşımaktan ve çamur yumuşatmaktan başka işinin olmadığı zamanlardı
gö...
ı. bu perde en kalın yerinden çatırdayan daldır.
duyuşun formu değişti, hiçlik hacim kazandı
düş olan ne varsa ete kemiğe büründü
ellerimizi, rüzgârlarımı...
Gece
Gölgeden
geçer hafızalı
Ölmüş parıltıdan
geçer
İner odaya, sargın, dönük içine
O. Zaman.
Savaşını bitirmişçe bir şeyin
Tenim ıslanır, adı feci ...
Ey büyük kayıplarla adını yazdıran renk
Bulut kadar beyaz, evet, kağıt kadar beyaz
Yoksa bir sokak düşüneceğim hiçbir yere varmayan
Oradan zayıf bilinçler...
gecenin çeyizinde yaşanmamışlar
sabahın seyrine sunulurlar
kırık bir merdiven basamağı gibi
uçsuz bucaksız yolda çukur gibi
oldu olacak temmuzda yağan ka...
Bir yılan beslerim boğulan şehre
Korkmam varoluştan korktuğum kadar
Saplanır erdemi zehirli dişlere
Yükselir gösterişli modern binalara
Gassal engereğim ...
I.
Yürüdüm su
Bugün yürüdüm denizlere indim
Yeşil tepelere indim güvendim ayaklarıma, ellerime
Terliğime güvendim, kendim almıştım çünkü
Gördüm ne varsa...
Kimim ben
Şu evrenin bayağılaşmış yalnızlığında,
Gururumla ördüğüm duvarlarımı nahifliğimle yıkarken
Daha kaç nefes lazım
Küllerimden yeniden doğmama.
K...
Hep gitmek istedim
İçimde gitmek için karşı konulmaz bir his vardı
Nereye gideceğimi bilmeden
Ne için gideceğimi bilmeden
Amaçsızca gitmek
Yalnızca gitm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok