Anda kalmak, geçmişin hikâyelerinden ve geleceğin gölgelerinden sıyrılarak, varoluşun çıplak nabzını hissetmektir. Emil Cioran’ın ruhuyla bakıldığında, bu, z...
Anda olmak, ne geçmişin ağırlığını ne de geleceğin gölgesini taşımaktır. Bu, varoluşun saf yüzeyinde, ne eksik ne fazla, yalnızca o anın kendisiyle temas kur...
Bir şeyin en arkasında olmak, yalnızca geri çekilmek ya da saklanmak değildir; bu, kendini gösterilenden koparmaktır. Gösterilenin yüzeyine değil, onun gölge...
Ne olursa olsun rengimiz
Karışırız birbirimize
Maviyse sevginin rengi
Mora çevirir dengi
Ya da bir kırmızıdır aslında kendi.
Memnun olursun belki
Rengi...
Korkmadım hiç
Senden
Tenden
Ve birden,
Gözlerinin içine bakmak aşağı bakmak gibi
Her zaman çekici
Bir zaman mecburi.
Başını yere eğdiren
Fakat eğdir...
Gidemiyorum kendime
Artık o yollar biraz daha kapandı.
Mesela sen fısıltımı duyacak kadar karıncaların bile yürüyüşüne ceza kesecek gibiydin ya hani.
O y...
İlk gündü,
Kar beyazı bir ışık göz pınarlarıma doldu.
Sonra onu gördüm,
Ama sanki dündü.
Son yattığı yerde uzanıyordu.
Yıllardır yeri değişmeyen eşyalar...
Savrulup duruyoruz, oysa rüzgâr dışarda.
Cereyanda kalan ruhlarız,
Bir adım ilerde veya bir adım geride,
Yer mi yok?
Oysa rüzgâr dışarda
İçimize yağdırd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok