Söz üzere incinmiş bir
tanrıdan bahsediyorlardı.
Denizlerin daha yeni
deniz olduğu günler
Kısa sürüyordu başkalaşmak
Afrika’da bir zenciydim
Nil gözl...
Belki bir dargınlığın sesidir bu şiir
Bir çaresizliğin dile gelmeyişidir
Göğüs kafesinde karanlıktır bir parça
Koparılıp atılamamış bir şeylerin ağırlığı...
Bir limanda demir, bir liman demirden
Bir karada bastırdı adına yağmur sesi
Tam her şey yerli yerinde demişken
Bir garipseniş yakalıyor elimden beni
Kaça...
Bu gönderi Türkiye içerisinde bana başlıktaki cümleyi dedirten gruplardan oluşmaktadır.
5-10 yıl sonrasının en çok dinlenen gruplarının bu tür gruplardan ol...
Yaşama cüretini aldı elimden bu dünya
Yalnız eskimenin ezberi kaldı gözlerimde
Kuru bir çiçeği koklar gibi kokluyorum yarını
Taze bir yara gibi saklanıyor...
dünya kainatın orta doğusudur sen dünyamın
öpüşürsek leylekler doğar dudaklarımızda
ilkyaz devinir
peçete penyeli çocuklar kapımıza gelir ister
arkada be...
Ben bu yolları ellerim yarılmadan aştım.
Ekmeğimi ellerimle seçtim.
Bir de burjuva(!) bir zevkle tam buğday ekmeği alıvermişim.
İşin aslı beyaz un karnımı...
Ali İsmail Korkmaz'a
Duvarlara sinen zehirli sessizlik
Gecenin kör karanlığı
Vicdanı kör, ruhu zift karası
Sokak taşlarına dökülen koyu gölgeler
Bekleme...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok