Bir giz, bir esrâr göz kapaklarının altında...
Kirpiklerinle örtülmüş sonsuz ovalar.
Yahut varmadan ölümün kıyısına yollar,
Gökyüzünün karası var ardında....
Aynada kendisine bakıyordu. Bunca teknolojik ilerlemeye rağmen eskiden kalan tek tük şeylerden biri de aynaydı. Bunu zaman zaman düşünürdü, “İnsan... Kendind...
İnsanlık, yaratarak yok olmaya yüz tutmuş bir canavardı, her şey bir kıvılcım ile başladı. Kıvılcımı gören insanlar daha fazlasını arzuladı, alevler ortaya ç...
Mehpare Hanım,
Nasılsınız? Ben mektuplarımı okuduğunuz gibiyim. En son yazdığım mektupta insan her şeyi en önce kendisine anlatabilmeli demiştim fakat şu gü...
Ben kimdim? İçimde gezdirdiğim ölü topraktan başka?
Kendine dönüp baktığında kemiğinin etrafını saran o eti bile çok tuhaf buluyordu. Onun acıması, kızarıp...
Harabe bir şehirden geçiyor gibiyim, yıkılmış her şey. Anımsıyorum şuradaki bahçeyi, ağaçları kesip da yerine dükkan yapmışlardı. İşte o dükkan tüm heybetiyl...
Sanırım başım yaklaşık yirmi saattir nefesimle buğulanan bu cama yapışık. Verdiğimiz birkaç molayı saymazsam eğer, bir an olsun ayırmayı başaramamıştım. Üşen...
Ait olduğum dünlerle sahip olduğum günlerin kuytusunda bir gölgelik arıyorum sebepsiz bir kalp ağrısıyla. Göğüs kafesimi sıkıştıran bu darlığa sebep bir yüre...
Pamuk ipliğiyle tutan devam edebilme motivasyonumu korumak için her şeyden çok çaba sarf ediyorum, biliyorum ki bırakmayı kendime yakıştırabilsem aşağısı dip...
Hayallerinizi ve amaçlarınızı karıştırıyorsunuz.
Hızlı bir giriş oldu değil mi? Ne demek istediğimi biraz daha açmak istiyorum ve size öldürülen hayallerden...
İnsan bir sona kendini nasıl hazırlar?
Ve insan o sondan nasıl kaçar?
Yaklaşık üç yüz yirmi sekiz gündür aklımın aldığı, kalbimin kabul edemediği bir sonl...
Zılgıt çeken bir köylüyü tasavvur edip zihnimde tasarruf ettim gülümsememden, yarın çok ağlarım diye. Çekincelerimi çekiştire çekiştire çekilmez bir hâle sok...
Haklılık paylarımızdan vergilendirilmeyi mecbur kılan
Zor zamanlardan geçiyoruz,
Ve vurulmamız gerek en görünür yerlerimizin kuytusundan,
Kurşunlara alışm...
Minik bir ışık topu, kendisini bir anda alabildiğine karanlık bir evrende bulduğunda hiç ses duyulmadı.
Başlangıçta bu koskoca evrende tek başına olduğunun ...
Huzurumun kıyısına oturmuşum, vuran cesetleri sayıyorum. Kanın ağırlığı var havada. Meltemler korkudan kaçmış, yaprak kımıldamıyor. Ben kıvranıyorum. Gözleri...
Bir gün güneşin koynuna evladıymışım gibi sokulup yüreğimi ısıtırken kar beyaz bir sayfa ulaştı ellerime. Açıp bakınca büyüklerimin ağzından duyduğum askerli...
Perdenin hafif hafif dalgalanıp yüzüme değmesiyle uyandım. Dışarıda mis kokan bir bahar, evimde kış battaniyeleri... Kurtulamıyorum soğuk olmaktan. Kurtulamı...
Bir çocuğun en büyük düşmanıdır
İnsansız odaları aydınlatma gayreti
*
Işığı açmak için tüm mahalle benzer düğmelere bastık o dönem
Kimi aydınlığı buldu, ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok