Dün senin kazağını giymişti
Ona yemeğini verirken,
Yüzünde seni aradım
Bulamadım.
Yeşil kazağın, örgülü
Ben de giymiştim, senin yanında
Olduğun yer Ank...
şimdi uyandım
ve ne zaman uyuduğumu hatırlamıyor yorgunluğum
korkma daha
şimdilik silahsız bir çocuğum
her kabusumdaki gibi çok az kurtulmayı hayal ed...
Gerçek bir hikayeden esinlenerek yazılmış bu kitap, hayata karşı insanın bakış açısını değiştiriyor ve ön yargılarını kırıyor. Doğayla bir bağ kurup doğanın ...
Ben,
Bir raksın duru yanında müjdelenirim dünyaya
Kokularla beyazlı kadınlar,
Fondöten bulaşmış yılgın vatkalı kadınlara
Avcunda oyuklarla, kan izli yüzü...
İşte bu kadar sarıydı caddeler
İşte bu kadar silah
Caddelerin tarihten alınacak bir canı olduğunu düşünüyorum
Ve bir o kadar durgun sokaklar
Felsefeden a...
"Geçmişin batağına gömülüyor ayakların,
Böyle zamanlarda seni hiç anlamıyorum.
Hayallerin kemiriyor seni, böyle giderse büsbütün ele geçirecek; aklına ve d...
Sibel, tedirgin bir gülümsemeyle elinden sımsıkı tuttuğu küçük kızını getiriyor. "Bak Sevil, bu Nalan. Sana abla olacak."
Sevil, annesinin elini bırakıp ban...
"Kaldırın şu çiçekleri vazodan, ağlayacağım."
Başları ölümün tevekkülüyle yere eğilmiş, solgun yapraklarını tatlı bir güneş okşuyor, bir ölünün yanağını okş...
24 yıl önce…
Uzun ve çetin geçen bir kışın ardından güneş varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başlamış, üçüncü cemre toprağa düşmüştü. Kâinat sanki kışı hi...
olmasaydın seni düşünürdüm
inan, varken de öyle
uzaktan ayak sesleri ürpererek bekliyor ardımda
gölgen yetimhane
zakkumlar da cennet benekleri sesinin
...
Zaman zaman, bir sevgi beni yenerdi.
Bu, göğe uzanmayı bırakan bir ağaç gibi öksüz ve
İçime büyümekteyken
Sevmenin, karşımda onulmaz duruşu
Kovdukça kend...
Henüz eskimiş o güzlerin, güz ninnilerinin
Henüz yeni iyileşen tenimden ısırgan otu gibi,
yakarak, kabartarak geçmesine
ne olur darılma.
Ben ikiz doğuran...
Aşkın bir anlamı yokmuş meğer
Beni sevmiyormuşsan eğer
Mesela tüm kara parçalarında yağmur
Paçalarımdan akan umutlarımı kovarken yeni damlalar
Ben damlam...
ben
ayıma bir çeper yaptım
ki ışığı sadece içime dolsun diye
geride kalan her şey karanlık
fakat sonra
bir kurşun sıktım şu çepere
o yegane aydınlık sü...
Işık evime girmeden on dört kere saymasaydı mumları hatırlamazdım
Arka bahçende solmasaydı ay
Yokuşları sulamayı çoktan bırakırdım
Ama sen, dümdüz bir yüz...
Ellerimiz değmiyorsa içimize
Dokunma derime.
Belli ki
Yıldızın titrek ışığında,
Isınmış ıhlamur kokusunda
Ezilmiş incir tanelerinde
Ağır akasya tütünün...
Esenlikler dostum, esenlikler
Yurdumu çalmışlar yerine taş koymuşlar
Esenlikler hırsıza, ona sırt olana esenlikler
Yuh kapital, yuh faşizm!
Kapımızı kırd...
Diğerleri benden beter Halim abi!
Her eşikte aynı avuntuyla şükre küffarım
Parmağın illa ki çarpacağı mermeri örtüyorum
Hayır sarılmadım
Keski dayadıklar...
ey azamet sahibi efendim
ey nefesler sahibi ulu efendim.
geldim. eşikler eşiğine geldim. hem kendime geldim.
kendim için gelemem sana âh-u figân içre yâr
...
eteklerini çok kelimeli ayrılıklara sür de gel
bende elvedadan başka bahane yok
-giriş
geçmeyi geç öğrendiğim üç sokak vardı
iyi giydirilmiş bir türkçeyl...
Odamın penceresi darağacına bakıyor. Üç aydır görebildiğim tek manzara bu. Yedi kez yağmur yağdı. Urgan ıslandı. Bir kez büyük bir fırtına çıktı. Devrilip pa...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok