sibel

Deniz kabuğu mu bu

İçindeki denizi çıkartmış ortaya

Balta izi

İçindeki yavşak belediyeyi çıkartmışlar 

Biri burnundan plaj çekmiş

Silis kumu ve sahiller...

Bu son sektesi gündüzlüğümün

Ruhumu usulca sarar tuzaklar

Muhbiriymiş gibi yalnızlığımın

Karanlık, kimsesiz, derin sokaklar

Sivrilip göğsüme batar nefesi...

Alçak sesli, renkli bir balkondu dileğim. 

Kediyle köpek sarılıp uyurdu bir köşesinde.

Senin ismini söylerdi kuşumuz her geçene.

Çocuklar doğardı saksılar...

Kapıların sürgüleri çekilir çekilmez başlardı benim hikayem. Durdurulmayı öğrenememiş binbir çeşit düşünceyle güne başlayıp olmayan dert tasaya umut taşımanı...

Hep başkalarına yazılacak değil ya, bu sefer de kendime yazdığım bir şarkıyı paylaşmak istedim. Aynı hisleri paylaşan herkese umut olmasını dilerim, keyifli ...

Baykuş terbiyecilerine yalvaran bakışlarıyla kukla başkanlar ve yardıma muhtaç dansları.

İblisi işaret eder parmakları, dökülemez dilleri, çaresiz sahneleni...

Barbaros’un çemberinde Cezayirli süvari,

Kulakları karnabahar, yaylı, atlı, müdavi

İmaminin mimarına gospel okur ilahi.

Öncülerin örtüsüne övgü saçar ilah...

Saatlerin hepsini geri aldım,

işe yaramaz bir bütünün parçası olmaktan çıktılar

artık hepsi daha elverişsiz

yelkovanın başlığı nükleer bir faktör şimdi.

...

"Bu savaş nasıl sona ererse ersin, size karşı savaşı biz kazandık; tanıklık etmek için bir tekiniz bile hayatta kalmayacak, ama biriniz kaçmayı başarsa bile ...

Gök gürültüsüyle bir kesiliyordu, ağzından mı boğazından mı çıktığına emin olamadığım hıçkırığı. Burnunu arada sırada koluyla siliyor, bazen de olabildiğince...

senin her yanın sıcak

          her yanın mümbit

          her yanın benden biraz.

çek beni

             öpülecek yerlerine;

dudaklarındaki tatlı denizi...

Anlamadığınız bir dilden yaşasam hayatı   

Yerim hep aynı noktalansa yaşamlarınızda 

Ötesine gitmesem günlerin mesela 

Görmesem yağmur sonrasını ıslanıp 
...

Yitik sokaktaki antikacı dükkanında,

Kabuk bağlamış, en eskiler arasında.

Grinin ve kızılın tonuyla harmanlanmış,

Sahte gülüşlü, dipsiz bir vazoda.

Sabır...

Baharı kutladın Berfin kar altında

Berkin’e ağladın

Ve ağırlığınca günahı olan çocuklara

Sol omzunda bir istifa dilekçesi

Her ağaç kendi köküne mahpustur...

gözlerinin altındaki

o yaşının fazlası çöküntüyü

parıltılı iki yuvanın

ardındaki sabahsızlığı

öfkeni

dünyayı birbirine katma isteğini

ikiyüzlü düzene n...

Karanlığa kendinden başka bir şeye dönüşme yetkisi verilmiş kadar ışıksız bir gece. Tiflis’te, yalnızca çatısına tırmanıldığında Kura Irmağı’nın yakamozlu kı...