yirmi birinci yaş, yirmi bir asır gibi hissettiren sancılı günler. dönecek bir evim dahi yok artık. yürüyecek metaneti de bulamıyorum içimde. yazdığım tüm şi...
anksiyete nevrozları, şehrin gideri soluk boruma dökülüyor her sabah. kollarım, emir komuta zincirine isyan halinde, attığım ilk adımda, ayaklarımın bitki ör...
sessiz bir fırtına, kıyamette nefes almak gibi
deneme sürümüne giriyor iğneler göğsümde
nallar ve tekmeler, kaburgamda terbiye oluyor gece.
otuz yaş ve b...
dilim, damağımda kalmış acı tadı tarif etmeye yetiyor baba. hislerim için bir lisan bulamadım henüz. belki mezarının başında daha samimi olurum. sarhoşken te...
bir süredir bilincim kapalı yaşıyorum
annem bana saksı biçiyor
çiçek
diye
erteliyorum yağmurun hüzünle bağını
yastığımın altına sakladığım mevsimli...
(hava durumuna uygun)
elena ledda - pesa
ben senin elbisenim
cildini benimkine giydir
daha ne kadar ağlayacaksın?
altından da olsa gözyaşların
bu ...
-güzelim, ben sana aşktan nasıl bahsedeyim
burada her şey yarımdır biraz ve intihar girişimi için göz göze gelmeye gerek yoktur
yahut haziran sonlarına, y...
bir bardak suya yuvarlanan birkaç izmarit, gayet tükenmiş. terk edilmekle kül tablasının bağı var. dağınık ama hikayesi var. bizim apartmanın çocuklarına ben...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok