Merhaba kâri,
Selamların en güzelini getirdim yine sana. Bende farkındayım şu son zamanda daha sık uğrar oldum sana. Biliyorsun artık lakin yine söylemeden ...
Aşkın Yorgunluğu: İçsel Yolculuğum
"Bana 'Bunca yorgunluk.' dedi kâri. Bunca yorgunluk nasıl geçer? Çalışarak dedim...
Günlerden bir gün kendime doğru inzi...
El ayak diretiyor,
Gönlümün kıvrımlarında katreler.
Yoğuşmaktan bir hâl olmuş!
Pür-ü pak katreler.
Damlayıverse cihâna;
Keskin bir sûkut inecek.
Nefe...
Merhaba Kâri, nasılsın? Umarım iyisindir, beni sorarsan, sen bu satırları okuyacaksın ya, onun mutluluğu eminim ki beni olduğumdan iyi edecek, şüphen olmasın...
Biz bazı insanlar, en mutlu olduğumuz zamanda bile çektiğimiz; o yok yere olan acıları hatırlamanın korkusu ile karşı karşıya kalırız. Bu korku sandığınız gi...
Yakaladılar tutup bileklerimden,
üstümü arayıp,
eller havaya dediler.
Kalbimin içindeydi zulam,
Bulamadılar üzerimde izini,
Gömdüğüm yerler çok derindi....
her şey karanlıkta batarken
sen vardın
berrak bir güzelliğin vardı
şimdi gecenin birinde kendimle kalmışım
başka bir şehirde
başka insanlarla
günler yu...
“Kişi aydınlık figürleri hayal ederek aydınlanmaz ama karanlığı bilinçli yaparak aydınlanabilir.” – Carl Jung
Çoğu insan, “persona”sını korumak ister. O is...
Sevebileceğiniz birine öyle kolayca rastlamazsınız" diyor Dostoyevski. O da tam olarak böyle düşünüyordu. Bu nedenle ona rastladığında bütün zırhlarını söküp...
Çırpınıyorum delicesine
Ama kurtulamıyorum
Yalnızlığımdan
Yalnızlıktan
Kaçtıkça bir kovalayış alıyor peşini
Boğuyor çoğu zaman
Kör kuyusunda ölümüne bo...
Biliyorum bu ben
çok büyük bir yangınım
her yere sıçrayan,
her şeyi yakana kadar sönmeyen.
Anne özür dilerim,
beni ne bu hâle getirdi?
Biliyorum bu ben...
Yanaklarında gölge benleri çıkmış
Göğsünde atıyor bugünlerin damarı
Sen kavganın göbeğinde bir çiçek gibi
Kurmaya yelteniyorsun bugünden güzel yarınları
...
Muhakkak bir mevsim yağmurusun
Kati suretle anlaşılmıyor
Çok az kimse biliyor seni
Görünce hemen anlıyorsun
Onun yeri orası değil
Ben buralı değilim.
S...
Nefret ediyorum. Taparcasına seviyorum. Duygularımın farkındayım, kafa karışıklığı yaşamıyorum. Hem en sevgili dostum, hem ölümcül düşmanım oluyorsun, biliyo...
Koymuşsun kafanı buz gibi betonların, yamuk kaldırımların üzerine.
Derin derin çekiyorsun nefesinle beraber tüm acı haykırışlarını.
Kovalamacası bitmez bu...
Ahdime iki bin yıl önceki kocamı gömdüm.
dudaklarımda elma tadıyla, kovulurken yurdumdan öptüm küçük oğlumun kara gözlerini.
Topraklara indim, bir adamın e...
Perde açıldı, sirk buz tuttu ve ben kırdım kendimi oradan
Nasıl olduysa oldu, yaşandı bu
Perde kapanmadı hiç ve sirk unutuldu mu?
Hayır. Kendini kırmış ol...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok