Gurbet elden gelir kara haberim
Yar diye bildiğim ellere kaldım
Hiç tükenmek bilmez derdim kederim
Sazımdan inleyen tellere kaldım
Bir murada ermek ne ço...
Çiçeği burnunda anneler, bebeklerini pusetlerine yatırdıktan sonra onları hayranlıkla izlediler. “Benziyorlar ama.”
“Ay öyle, kaşları gözleri hep aynı.”
İk...
Bir başına neyi seyrediyorsun
Yukarıda ışık gününün çiçeği
Aşağıda rüzgârın karanlığı
Bakma boşuna daldan dökülmeyecek
gece ve aydınlık değil Tanrı'nın ...
Şiirin birinci bölümüdür.
Bir yeni an keşfediyorum, bir yeni zaman, bir yeni renk, bir yeni bakış, hep yeni bakış, bir.
Şiirin ikinci bölümüdür.
Bu evde...
Bir ses duyulur
Kızıl renklerin ahenginden
kaçarım
Kaçarım iki kişi olmadan
her şeyi tek kişilik anlarım
Öyle anlarım ki durunca ellerimi
Havlumda iz u...
Bir şarkı söyleyelim seninle
Dağ dağa kavuşsun varsa kolları
Takım elbiseli, kunduralı ağaçlar ne saçma
Otobüs durakları, kalınır sevgiler ne güzel
El el...
I.
Yürüdüm su
Bugün yürüdüm denizlere indim
Yeşil tepelere indim güvendim ayaklarıma, ellerime
Terliğime güvendim, kendim almıştım çünkü
Gördüm ne varsa...
Her şey nasıl da biçimsiz. Ağzımın yüzümdeki konumunu düşünüyorum bazen. Dişlerimin ağzımdaki konumunu. Burnumun ortasız duruşunu. Gözlerimin çöküntüsünü. Ke...
Dönüyor mu başın benden beri
Yoksa yok saydığın sevmek pazarları
Kurulan tezgahlar ve arjantin bardaklar
Döküldükçe yüzünden senin
Koynuma yataklar seril...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok