Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ölümüm ansızın olacak, seziyorum.
Hayata karşı en unutkan olduğum bir vakitte teslim edeceğim bu emaneti.
Lakin bu düşünce beni irkiltmiyor; bilakis her an...
Önce sesler unutulurmuş
Ölüm öğretti bunu bana
Unutuverdim sesini anneannemin
Bakışları gülüşü aklımda ama
Sesi artık yok hafızamda
Sonra bir gün yüzl...
başka bir şeyler çizmek istiyorum
gözümde sen kırpıyorsun
artık adın da kalmamış, gerçi
hep tek heceliydin benim için,
sana yuvarlanırdım, sen tekrar nok...
Zihnimde bir yerlerde bulamadım resmini
O an anladım anladım unuttum seni
Bir zamanlar her köşe başında anardım adını
Yarınlara taşıyamadım ıssız hatıra...
Varlığını özlüyorum,
benden sakladığın varlığını.
Tabloya bakıyorum bomboş.
Aslında tablo dolu
Boş olan benim.
Gözlerim dolu.
En azından bir gün tele...
Anlatayım istersen.
Nasıl seveceğini,
Nasıl aşık olunabildiğini.
Bazı şeylerin anlatılamadığını anlatayım sana,
Öğrenelim birlikte,
Takıldığım yerlerde ...
Ne unutabiliyorum seni ne de hatırımdasın büsbütün
Parça parça anılarından ibaret kaldın hüznümün
Çağırasım yok seni kalbime yeniden amma velâkin
Seven s...
Kopup gelmişsin ait olduğun yerden
Emaneten tutturmuşlar seni dünya denen kağıda
Ne zaman yenik düşersen çekimine evrenin
İşte o zaman senin de sona ere...
Gözleri kıpkırmızı olmuş ve tek bir noktaya kilitlenmiş şekilde bakıyordu. Onun için dünya küçülmüş ve birkaç metre uzağına yerleşmişti. Bir avuç toprak kada...
Sevgi diye bir şey var,
Vardı,
Ya da yoktu.
Sevgi his midir yoksa
His sevgi midir?
Unuttuk,
Her şeyi unuttuğumuz gibi,
Sevgiyi de hissi de unuttuk,
H...
Geceye prangalı lambalar
Ayak altında ezilen gölgeler
Ve tımarhane duvarlarında zıvanadan çıkan sesler
Tekrar tekrar
Görüyor, duyuyor
Bir kavşağın tam o...
Kafamın içi tanımadığım yüzlerce yüzle dolu. İstilacı gibi kök salıp yerleşiyorlar, yeşeriyorlar. Boş konuşmalar, afralar tafralar, taraf olmalar… Bayağılığı...
Bir şarkıyı yaşamak gibiydi. Anlat deseler seni böyle anlatırdım. Başka nasıl tarif edebilirdim ki seni sevgilim? En sevdiğim melodinin bana anlattıklarında ...
İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır, demişti Ahlar Ağacı'nda Didem Madak. Uzun uzun düşündüm bu dizelerin üzerine ve yeni bir mısra ekledim ke...
İşte bu değerlendirme belki de yapacağım en önemli değerlendirme. Aslında vaktinde bu filmin çok güzel bir değerlendirmesini performans ödevi olarak sunmuştu...
Bilmiyorum bile tadını
Dudaklarının izini,
Ellerinin sesini duymadım.
Hiçbir kere tenimde
Gezmedi parmaklarının ürpertisi.
Kokun sinmedi en sevdigim cek...
Unutmak büyük meseledir dostum. Yıllar, yollar, defter arasında unutulmuş bir çiçek, hatta küçük bir taş parçası maziyi bir sinema filmi gibi getirir gözleri...
Damlaya damlaya göl olan bir unutuştu.
Uzun zamandır aradığı şeyi bulamamıştı kitaplarda. Sonuna kadar ısrarla bekliyordu. Son satırlar okunup da arka kapak...
ağladık ağladık geçmedi.
gülsek, unuttuk sanıyorlar.
unutmak, onu bir daha eskisi gibi hatırlamamakla başlar.
hayalin hatırasından bile vazgeçmekle,
dalı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok