sırtımı taşımayı g’öze almış bir Hirâ’dan
karasöğütler ve akmayan nehirler sustum
Âşıktım
hâzin ve genç
küheylan yelesi değmemiş yüzünü
yokuşlardan şe...
İnsan kendisine taş atana karşı savunur kendisini, söyler bir şeyler. Ama gül atana ne söyleyecek?
Ne diyecek?!
Ne diyebilir ki..-İnsan-
Ne beklenebilir…-...
solduğu söner mi
bir şair mi
hüzün rolü kesen
bir fidan titrekliğinde soğuyan
o iklimin seyyahı
bir insan belki
iki eli
iki yarım günü
bir çift acı k...
Ortalama insanda
herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
Ve cinayet konusunda en becerikliler,
...
Ne kadar hüzün d*olduğumu
Siz gülünce anladığım
-sana kadar sanacağım tüm şeylerin affıyla-
-I-
Bir kere duymasının yettiği
Rayihâsı
ruhuna işli
d...
Ütülmüş çocukluğumu devral bir gece yavaşça
Herkesler cızlamında istemek bildim seni
*
Birçok okunan mısranın
İkinci anlamını tattığım gün
Bugün
Beş h...
-*-
-Hezeyân-
Her güzel teyemmüme niyet
Nehrimin can kenarında
Sen bundan
kabûl isen
razıyım -n’ederim
-0-
Canım
İçimden gelmiyorsa
İçimin gittiğ...
[Bahçemizdeki kara taşın hizasında, bir zamanlar dalında salıncak, bizim kesmeyip ellerin kıydığı dut ağacımızdan beş adım doğuya gömdüğüm şiir defterimin ar...
Portakalların çiçeğine yetişmeye çalışacağım ama
Aceleye gerek mi var canım
Biraz dinlenerek gelsin
Biraz inleyerek yürüsün de varsın yanına
Bîçâreliği ...
Acıbadem seven çocuklar sesi
Okşuyor başım’ yalnızlık
Duy beni biraz
Zaman
Kurmadan
Kırmadan zembereği
Koynum yaş ağrısı
Dur bizi biraz
**
Ve ben
...
Demlenen bir şeyin acımasıyken
Acı bir şeyin demlenmesine dönüyor vakit
Beklemek burada ve bu anda da sabra varamıyor
Öyle yanlış gövden
Öyle yanmış
ka...
Tutulacak daldan öte
Tutacak filizin kırılışı bu
Âh ki benmişim başından geçen
Seni ikna etmem için dört satır verdiler
Sonrası beş harften denemek bir g...
Bir avuç çakıl
Güneşi bekliyor geceden
Bir kırlangıç suya vuruyor kendini
Yalnızca ikimizin bildiği bir şiir yazmak istiyorum
Benim şu etime ne sinmişs...
Sus getir eleğinden toprağıma
Eksik bir bahar katık yokluğuna
-Kor gülün tahlil sonucu gibi-
Beni geçtiğin gibi değil
A kadın
Yavaş oku şu şiirleri
Eze...
İnceliğin, avurtlarında koca bir mıhken nasıl da gülüyorsun..
Kim olduğunu bilemiyorum senin, bulamıyorum..
Kim olmadığını biliyorum, kim olmadığın en canl...
Bir yumruk büyüklüğü yüksük taktım kâlbime
İnlemeyen taşlara inat ve hazır
Dünyanın bütün çukurlarını gören yüksekler kadar bir yumruk
Gordios’un değil
...
Âh güzelim!
Güzelim bahrî
Bir selâm kadar kolay
Bir selâm kadar yakın
Bir selâm kadar burada
Bir selâm kadar küçük
Bir selâm kadar hazır
İse
Yenmek y...
Günbegün karaya biraz daha alışmanın denizlerde bıraktığı küskünlük
Akşamlara ve çilek aromalı şuruplara kanamıyor artık çocukluğum
Şu azala azala fakir
K...
Kooccamaan bir ispermeçet yalnızlığı nasıl da küüççücük bir fesleğen saksısına sığıyordu
S’aklım almıyordu
…
Yani çokça şair
Yani biraz saf
Yani farkınd...
Biri de geldi
Baş harfini büyük yazdı,
bahrî’nin,
Kalbinin,
Tam üstüne;
Yandı o dönemeçte
Gülmeyi tebessüme çevirdiği
O eşikte
Hüzne gülen bir adamı...
Evvabîn vaktidir şimdi
Bileklerinden kurulur çarşılar
Yüzünden toplanır
Yağmur üstüdür
Bütün çarşılar
Sırtımın tam arkasındaki şu yalnızlık
Sensizdir
...
Canım
Şimdi seninle bir taş tutuyoruz
Söyleyemediklerimizden oyulmuş bir taş
Derinlerine d’üşüyor
Yüz çeviren bir denizin
Kanım
Sonra seninle bir ta...
Sana adından yağmurlar çağırmak isterdim
Küle dönüp arda kalanlar hatrına
Kuru vadilere rahmet, vakitlerden nisan
Ki bu şairi, ben yapardı
Seni boynundan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok