şimdi zamanın durması gereken yerdeyiz
bir fotoğraf karesi veya gözlerinin karşısı, ne fena
bakıyorum da ruhun sana ait değil ya da çalıntı
beni çizmediği...
reçete edilen geceleri yutup, sabahına tükürerek, çiçekleri sulamadan, saksılarda çürüterek,
bir jileti boğazımda her saniye sürüyerek yaşıyorum.
sen nasıl...
kırık camlarda yüz tutan aksim, bütün müdür?
ey durmadan koşan atlara inat, çatlak uzuvların
ey akıp giden zamana inat, bozuk saatlerin rabb'i
üstüme zırh...
karışır
ağlaşır gözlerimiz
ve babamı ellerinden vurur maliye
babam terzidir,
siz kusurlarınızı örtün diye
babam kusurlarıyla dikilir
karışır
ağlaşır g...
suyu bulandır
kinini kusan.
dar saksılarda büyür yabanıl çiçeklerin
önünü bir ölüm keser, duraklarsın.
suyu bulanık, rengi mor, külhani mi külhani ikindi...
beklemek sana bir ad verdi
sen o boşluğun içinden doğdun
sabah ellerini güneşe, akşam yüzüne sürerken ettiğin hamd
elbet bir yerlerde mübarektir allah
el...
Tespihlerini satmaya giderken her gün aynı yolu kullanırdı. Yol güzergahında bir engel çıktığında, kaldırım çalışması yapıldığında ya da sokakta çukur açıldı...
benim kararlılığım bir sonuca idi
sular içirdim olmadı ben anamı isterim
*
herkes bir kıyısından tuttu çekti büyüttü kenti
köprülerden geçirdim olmadı be...
Sere serpe dağıl ne varsa
kuytuda bekleyen his yamaçları
Ver aslına asli rengini
İsterim olsun bulayım dengimi.
Ama nafile der göz karartan his...
Ayrılığın anlatıldığı bir şiirde son kez karşılaşacağız seninle dedi kadın
Ve ekledi adam son kez aynı mısrada yer alacağız
Aynı şiirin farklı mısralarıyız...
kaç mevsim geçmiş içimizden
çiçek açmaya gelmişken bahçemiz harap edilmiş
sarmaşık otlar sarmış her bir yanı
zehirlemiş toprağımızı
sardunyalar kırılmış...
Ey zaman, fırçan çok acımasız yüzüme karşı. Yine de insanlar gibi sahte olmadığın için zulmünü affediyorum.
Kuş olsam
Gezsem her yeri
Burnuma gelen çam kokularıyla göç etsem
Yeni arkadaşlar edinmek
Arada sırada birbirimize "Nasılsın kardeş? Yuva buldun mu?" de...
Bazı gecelerde tüterken dumanım
bastırır hıçkırıkları kulaklarımı
rüzgarları durdurur
geceyi böler derinden
ahı tutulmuş kadınların akıp geçen gözyaşla...
Öyle arada elim gider sana,
Sonra uyuyakalırım diye korkar,
Kapağına dokunurum, aklım kalır.
Fazla iyisin ki, bu bazen elimi yakar.
Sanki kullanıyor seni...
bitti. uyandık. tutma zamanı
gelme! tren kalkıyor
vakit geldi. gitme zamanı
bırak ellerimi
atma o son bakışını
teslim ol. yaşa hayatını
dökme gözyaşı
...
Sancı verdim beni doğurana, doğdum bilinmezliğe.
Boş bir tenekeydim
Boyun eğdim kendini bilmezlere.
Ağlarken susmayı,
suskunken korkmayı,
göz yaşımdan ...
İnsana hiç geçmeyecekmiş gibi gelen şeyler ne de güzel geçiyor öyle değil mi? Geçip gittiğini bile anlayamıyoruz bazen. Bir de hep derler ki insan aşık ve üz...
aklını bulandıran ölümden geliyorum,
ellerinin bir kıtayı ikiye bölüşünden
ve kasıklarının döl yatağı yuvasına çiçekler dikerek
allahtan ve kadınlardan ha...
bu elleri bana sen verdin,
tütünler ıslattım, tütünler sardım, yüzümün defolarını taşıdım kalabalık çarşılarda.
duaya uzanmadı hiç, annemi üzdüm,
bu eller...
gene gül kokuyor saçların
sakıncalı bir güz sabahı gibisin
dudakların gül seriyor adeta bozkırıma
hayra yoruyorum gözlerinin hüzmesini
geceler kırbaçlanı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok