“Pası akar zamanın, bilinmez bir geleceğe, bu sokak çocukluğumdan kalma ve eli elimde gezerdik, mis kokulu yemekleri pişerken mutfağında, ben yarına serpilir...
Dakikalar saati kovalıyordu
Ben günleri
Sabırsız ruhum aman vermeden koşuyordu
Bir an önce olsun da bitsindi her şey
Ve ben kurtulmalıydım belirsizlikten...
Trajikomik bir dünyadayız
Siyah ve beyaz aynı,
Her şey gri bir tona bürünmüş,
Doğruyla yanlış karışmış,
Konuşan herkes haklı,
Susan ise haksıza dönü...
Bu kaçıncı satırda hüzne dem vuruşum bilmiyorum.
Anıların, yaşanmışlıkların ve dahi düşüncelerin bu kaçıncı defa beni yıkışı bilmiyorum.
Sanki her şey hüzü...
Ekrana ya da kâğıda boş boş bakmak da bir şeyler yazmaya dâhil mi acaba? Öyle olsa ne güzel olur. Aklından bir sürü cümle geçiyor da sen hiçbirini yakalayamı...
Tahta iskeleden atlıyorum kuma. Sanki her zerresini hissediyorum akışta misali. Evet, şu an bir rüyadan yazıyorum bunları. Her şeyin gerçekliğini yaşayamayan...
Hiç sevemedim. Birileriyle uzun uzun tartışmayı yani. Bundan sağduyulu sonuçlar elde edildiğine henüz şahit olmuş değilim. O yüzden kendimi ne vakit böyle bi...
Bu aralar sadece yaşıyorum. Mavi yakamın olduğu bir işim var. Yüzde kırk beş engelim. Ortalama bir tipim var. Aşık değilim. Üçüncü sınıf kalitede bir ünivers...
Yine yaptım aynısını. Kontrol edemediğim fevriliğim yüzünden bozdum bir şeyleri, hem de bozulmasından en çok korktuğum, tabiri caizse diken üstünde beklediği...
Mutluluk, en sonunda hayatının tozlu raflarının yerini berraklığın almasıydı ama çok iyi biliriz ki bu sonsuz bir berraklık olmayacaktır. Hiçbir şey sonsuza ...
Benim için başlangıç noktası. 4 gündür içinde yaşadığım. Dededen kalma, iki katlı, içten merdivenli bu köy evi. Ahşap kapısını açıp ilk girdiğim andan itibar...
Kafamın arkasında hafif bi' basınç... Gözlerimin etrafında kızarıklık hissi ve az yanma var.
Bi' his kalıyor. Neden bu his var? Düşünmek ve birkaç dakika ön...
Saatlerce bir masanın başında
Yaktığım birkaç mumla beraber,
Seni hayal ediyorum
Zehir zemberek gözlerinde, kendimi bulamayınca
İçimdeki çiçekleri, kendi...
İnsanların bizi gördüğü kadarız biliyor musun?
Halanı hiç görmedim Serap, bir yargım olmadı hiç.
Halan benim için hep bir isimdi sadece
Aslında yaşamaya d...
Bugünler de geçecek
Hem de nasıl geçecek biliyor musun?
Yüzünde bitmiş tokadın
Boğazında düğümlenmiş cümlelerin
Acısının geçtiği gibi geçecek
Hiç de ut...
spotçular çarşısındayım eksik gedik ne varsa bakmaya geldim
biriciğimle biricik bir ev için.
tek oda ve tek yatak bize yeter aslında ama
fakir gibi de göz...
Bir şeylerin kolay olacağını mı umut etmiştin? Zamana, mevsime kendini salıverdiğin o yolda karşına çıkan küçük bir engele yordun kendini. Vazgeçtin, üstünü ...
Sevgisinde masum, masumiyetine vurgun olduğum sevgilim! Sensiz geçen bu insafsız günlerde ben yine senin gibi bir insafsızı özlüyorum. Bundan gurur duymuyoru...
İnsanlar ve çevrem sürekli sigortalı iş bul veya gençliğini yaşa, eğlen gibi şeyler söylüyor. Ben kitap okuyan ve kendini birçok şeyde geliştirmeye çalışan i...
Günümüzde detaylı incelemelerle çözümlenmeye çalışılan, Shakespeare’in Hamlet oyununun oldukça önemli bir parçası olarak görülen Ophelia, uzun yıllar boyunca...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok