Mandalina Kolonyası
@mandalinalikolonya
Sanat ile ilgilisi olmayan bir takım yazılar.
Merhaba turuncu gölge, bana tam 8 gün sonra teşekkür içerikli bir mesaj yazdın. Üzerinden epey zaman geçmiş, biliyorsun sen de. Keşke daha erken yazabilseydi...
Küp şekerlerin ayrıtlarının birbirinden ayrı olduğu fikrinden kamçılandı ruhsuz bir kalas. Şu kenarını o tarafa, o kenarını bu tarafa, bu kenarını şu tarafa....
Şimdi kışa koşa koşa geleceğim. Tarafınıza ördüğüm atkıdan bir yol yapacağım. Ama bir yolu yok gelmenin.
Şimdi yanınıza bir sandalye çekeceğim. Tarafınıza t...
eğer duyuyorsan sessizliğin damarında esintimi, üç kere vur şakağıma -ki ölmeye ramak kala cevapsız bırakmayacağım umudumu.
canavarlar boynumun borcunu ödem...
Eyvahlar oluyor kuytu sokak başındaki sustalı yumruğuma
Bir cenaze çığlığı ve çıplak yaramazlık donuyor kulaklarıma
Yufka yürekli el arabasını taşıyan kan ...
Öz
-lemsiz garabet duvarına zamansız bir kadran asma olgusunun kendine
-gü bir kuruluğu vardır. Kıvrımlarımızı çalan o tebessüm kırıcı açık pembe dürbünl...
Yastığımı dört köşeden alıp suratımın üstüne pürüz gibi bastırdı zihninin damıtıp da kendinden akıttığı ilk kelimesi. Tam 22 dakika önce, ne kadar uzun süred...
Kımıldat başı bozuk bir ruhluğun kılını
Gözleri açık uyuyanın pırtısını pılını
Kısık sesin lazım, yükseltmeye adılını
Gösterişine bağla masumiyet yılını
...
Kopuk korungandan notlar kaygılı. Kavgası açık. Çakma yapmacık davranış. Sıtma aşısı, bizim ortaklığımız. Acılı çevrenin kasketinden korunuyor. Kimbilir kim?...
Şimdi her üçü de aynı noktaya, aynı soğuk hava altında, aynı gürültülü yalnızlık hissiyle, en ikisinin tüyleri diken diken olmuşken bakıyorlar.
Göbeklinin a...
Kardinal rengi spazmın iç sesinden kalan mısrayı üzerime giyinmiş, cazgır bir tahta burun satıcısının kulak tırmıklayıcı ezgisini üzerime örtmüş, uzun uğraşl...
En sol baştan kabuk bağlamış bir kelebek narasıyla irkilmek, benim tek denemede sol gözümde hissettiğim ucu kıvrık kirpiğimi yakalamamdan büyük.
Bir alttaki...
Kış arabası, alakasız, yanaştı kaldırıma, paralel.
Kaldırım gri-pembe. Kim seçiyor kaldırım taşlarının rengini? Kim kaldırıyor bu taşları? Kim aldırıyor ken...
O yarı soğuk arabanın kapısını açmaya yeltenmek mi, o arabadan çıkmaya üşenmek mi daha ağır basıyordu -bilmiyordu uykulu küçük. Diğerinin kanatlarının altınd...
küçük harfler sıska bir alevin ucundaki hissi parlattı, kelime hıçkırdı, hortumsuz bir hava durumu korktu
loş gibi kokuyor bu yüreksizlik, içi parçalanan ke...
Sana geldim
Senden uzakta
Sana bir daha gelmem asla
Nereye gideceğimi de bilmiyorum
Seni sevmeyi özlüyor
Ve gitmeyi düşlüyorum
Tek bir vazgeçiş
Bin s...
İç dünyamın, kireç tutma kabiliyeti olan soğuk duvarlarına ünlem işaretleri çizmiş bir tinercinin el falına bakmak istemez miydim?
Göz kapaklarımın içinde ...
Kafa tasımdan sular içti bir gaf
Bu pervasız tahmin, kendinden
Bu meraksız seyir, kendimden
Büyük büyüler besledi bu laf
Zaruri zatürrede ruh koparma mah...
Maskeleme bandı yüksekliğinde bir çanak yaprak kokusunun gelmesine ramak var. Altı üstü altı adet mevsim var duvar takviminin renksiz kapağında.
Yazlık ev ...
Düzlük içimde. Süreksiz pencere. Süneksiz pençede, dünyanın çapı kaç ben eder?
Ben sivri kanatların gölgesinin yüz ölçümü, ben yüz ölçüm yapmanın bulutu. Uğ...
Çeneni tava gelince geçir çembersiz küreden. Köprücük gemisi gibi küvetsiz bir banyo ördeği sarısı gözlerini alınca köpürt kahrını. Dişlerin sıkıya gelir mi-...
Plastik bir zamanın debisiz akışında kült bir sedye için sendeleyen kavruk bitkinin arka cebine saklanmasaydık, o küçük mumya kılıklı kutuda bulabilirdik ken...
Sır bizi tutsun cakamızdan. Etrafımızda yüzlerce yüzler, yüzlerce bekleme salonu. Bertaraf etmenin tarafsız yarasında, takassız beresindeyiz, bilme. Bir cesa...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok