III.
Gözlerinde silinen dünya, bilinendi
bir vakit
İzini savuran mazinin, gülüşünden önce
Görünen çizginde, dününden, durduğundan
kalan akit
Devinimi b...
Gözlerim birer tanıktır çağa.
Kızgın demirle damgalanmış yüreğim.
Alnıma kıvrımlı yollar çizili.
Bir savaşın içinde kana bulanmış ellerim.
Yaşamak savaşm...
Çok hızlı geçti zaman.
Ben de bir yerden sonra saymayı bıraktım.
Fakat beklemek…
Beklemek zehri yok mu?
Bir anda atamıyor insan damarlarından.
Bayram...
Oturursun bir zaman tahterevallinin ucuna
Diğer ucuna sırasıyla oturmaya başlarlar
Sevda, sadakat, yalnızlık ve ölüm
Bir bir yüzleşirsin!
Hep gözlerine e...
Yaklaşıyor bir tufan
Zanlardan geçmişten vücud
Kanın kokusu burunlarımızda
Bırakamıyoruz bu kör kuyuyu
Düşüp debelendiğimiz balçık çukuru
Kanın kokusu g...
Seher vaktinde, rüzgârın şarkılarıma eşlik ettiği bir vakit çıkıyorum yola,
Dün yağmur yağmış olmalı, bugün hava kapalı
Yollar çamur olmuş, lastik ayakka...
I
bir buhran tüm depremleri anlatabilir
anneannemin başında bir sürahi
perşembeye değin
bekleyebilir
II
çürütüyor hasatsız bir bağ olmak
dikenimi
...
Savaşın ortasında doğdum
Kan döşeği, barut kokusu...
Kastı varmış ılık yağmurların evimize
Öyle derdi babam,
Ölmeden önce.
Rüzgar
Ve özgürlük umudu
An...
Yatağımızda nil var sevgilim ağlıyor,
parçalı bulutlu bir ömre
ne kadar ağır bir yük bu
Ellerim kırmasaydım son şiirimde
silerdim gözlerinin tuz gölünü
...
Puslu cam, ucunda kafes
Yağmur yüklü gecenin, hatta sokak!
Önünden geçenin
Ne haddi var ne hesabı.
Darlaşmış balkon
Kuytulardan yükselen nem kokusu
V...
Evde kalmış katibenin cam kırışları...
Akranları ile konuşan madam Valeria.
Evler, tekrar döşenen çitler.
Burası Avrupa'nın en soğukkanlı şehri.
Memurlar...
Sen beni hatırlamaya vakit bulursan
Bir kuş tut, haber sal gökyüzüne.
Zira ben yoruldum.
Ben tükendim
Bu köhne yerde unutulmaktan.
Seni arayayım derken...
Gece hep böyle.
Gözlerim kan çanağı ve tenim soluk
Çıkacağım her yolculuk,
Bir kış rüzgarı gibi acımasız.
Hele buçukta doğarken güneş
Ve değerken üstüme...
Hepiniz mi yolcusunuz bu gece ?
Ulduz, Kıran ve Ece.
Soğuk bir bankta, bilhassa ayakta
Beklerken öylesine.
Tabela çatlak, peronlar boş
Hüzün dolu rüzga...
Ben bu şehrin aydınlık yüzünü görmedim.
Yıkık duvarlar arasında yaralıyım,
Ama ölmedim!
Velev ki gün astı geceyi
Ve çocuklar oyun san...
Çaresizliğim başka benim...
Hiç Oğuz Atay okumadım mesela
İçtenlikle savrulan,
O göknarın kokusunu çekmedim içime
Mecburiyet duymadım gül...
Umarsızlığa sıkışmış ruhları görüyorum,
Solgun ışığın bedeninde birikmiş kirleri.
Dünyayı izliyorum,
Sürüklenip duran kemikleri işte;
Yorgunuz Zehra,
Yo...
Yol boyu kervan, bir yudum su
Dudaklarda can tası
Kamaşık gözleri, sırtında çantası...
Gece, yıldızlı gece!
Öyle mağrur ve alıncak
S...
Akşam yakın, güneşe urgan!
Öyle birden gidince,
Başta Selçuk sonra Şirince...
Taş duvar,
Ayak sesleri koynunda köyün
Cılız bir...
Sen yüzyıllık yalnızlığımın göç ile kapanan yarası.
Bozkırda koca bir devir arası,
Özenle yaratıldın.
Ne zaman Mezopotamya çığlık atsa
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok