Kibr-i cesamet o saklı esaret,
Mercek altı gözenekli kesafet,
Tutsaklığına bürülü cesaret,
Yaylım ateşi hanende esaret,
Şimdi bu duruma gel de sebat et,
...
Ta’b et ve hitap et.
Ta ki zevil hayata mezar et
Görünen köyde var bir keramet
İnsana yakınlaştırıcı keramet
Gözlerde sükunetli husumet
Serlevhalarda ya...
Zihinsel olanda bulunurken, sanki artık kendi bedeninizde yaşamıyor, yüreğinizi dinlemiyor, varoluşunuzu hissetmiyor gibisinizdir. Gerçeği yorumlarsınız, çoğ...
Kapıma kilidi vur
Penceremi ör dışardan
Avlumu zincirle
Ve bir kaç gardiyan
O zıpır cinlerinden
Bu yazgıyı tanımıyorum
Giymem o uğursuz gömleği
...
Hayat, şeylere verdiğimiz anlamlar ile gerçek anlamları arasında bölünmüştür belki de. Tüm bildiğim suçlu hissetmekten vaz geçemediğim, Kafkavari bir utancın...
Anlaşılamaz bir cehennem
Burası dünya dediler
Başka cehennem aramak istemem
Yüzlerce sahte hesap binlerce sahte kader
Anlayana cenneti yaşatır tanrı ...
Her şeyi kabul edemem
Hayatın bile kabul edilemeyecek tarafları var
Şansa inananlar zar atarlar
Umarım yek geleceğinden haberdardırlar
Uzak bir diyar...
Halısını yere serip oturdu ve artık soluklanacağı, henüz bu sabah kazandığı acıyı avuçlarına alacağı zaman nihayet geldi. Gözleri penceresinden görebildiği ...
Denizin enginliğinde sevdim seni
Ufkuna aşık oldum
Dalgalarına tutuldum
Sonsuz maviliğinde kayboldum
Derin sularında boğuldum
Bir daha hiç çıkmayacakmış...
Hadi konuş benimle. Çık oradan. Orada ne varda kalmakta bu kadar ısrarcısın. Bakıyım. Biraz toz, biraz kir, biraz karmaşa ve dağınıklık. Çekindiğin konu bu m...
Nasıl dünyaya gelir bu ağaç
Hangi cennet kovar bu nimeti
Bu kadar kötü mü ki Potifar'ın karısı
Buldum! Benim için yaratılmış
Suyu esirgenmeden, dalla...
İnci tanem, deniz yıldızım
En sulak ormanım
Güneş senin için, ay senin
Toprak sensin, deniz nefesin
İnci tanem, kamelyam
En mavi mevsim
Ben küçüğüm sal...
Hanuka ışıksız olacak bu kış
Dokuzdu kolu, kaldı sekiz
Suça iştirak iradeye sabit
Masumiyet müze değil dehliz
Asırlar önce Yaşat dendi
Sina da Musa d...
Bana her zaman renk veren bir peygamber kuşu
Şimdi göğe yükseldi hazırlıksız
Nice direnişler ve daireler yaptı kendinden
Kendini buldu kaybolurken
Dedim ...
Bu ölenlere, doğmamışlara, yaşamamışlara 66.mektubumdur. Sizler ki esintili gecelerde yapraklar arasından geçerek yüzümü yalayan o rüzgardınız. Sisli günleri...
Mükâfatlandıran ritmiyle ölüleri
Mezarlıkta bir ruh iki adam
Birbirine bunca eziyet eden
Bir rüya binbir kadeh kan
Katkısı taşlardan yığınla akan şiirim...
Türkü ışığın ekseninde pervane
Esince gözlerim nemlenir
Yıllar dökülür zemine
Ellerim birbirine erir
Meltem dans eder
Kıvırcık sesler dans eder
Ritm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok