hainin iğreti savunmasıyla eş zamanlı bir baskın ve gök altı
ve insanın tanımında bile ters kelepçe, solunum tutmaya
bulanık bir suda çaresizce çırpınmakta...
ateş bulununca
kentler
yasların külleri savrulur
o akşam
korkular artar
ve köyler
düşlerin iğdiş edildiği
o sabah
bulunan her şey
sıkıntı
kaybolan ...
Sen ki kim üzmüşse beni
Hesabını sorandın
Şimdi neden bana bu hüznü bıraktın
Sen ki biri yan baksa bana
Gözlerini oyardın
Şimdi gözlerin başkalarına nas...
Rüzgar olmakla rüzgarda olmanın arasındaki farkı düşünüp durdu bir müddet. Gözlerini bir kapayıp, bir açtı. Bir kapadı, bir daha açtı.
Her göz kapanışında h...
bir kasım günü gelir aklıma
istisnasız
ne vakit duysam adını
perdeleri uçuşur evlerin pencerelerinden
ve rüzgarda kapı çarpmaları
yol boyunca uzanan kam...
Madam'ın Adam'a Şiiri
seni sevmek tehlikeliydi biraz
atlamak gibi paraşütle ilk defa
uçsuz bucaksız uçurumlardan
korkunun cesaretle çatıştığı bir anda
...
ah bir bilsen
nasıl da iyi geldiğini yarama
nasıl da uyuşturduğunu
unutturduğunu acımı
bu yüzdendir
gecelerinde baykuşluğum bu şehrin
bu yüzdendir
cam...
hani ölüler içindi
anlamsızlığı zamanın
kadranlarım sürekli beni ben geçiyor
saniyelere bölünüyorum durmadan
mısır'da kum taneleri oluyorum
bir cam fanu...
nar kokardı dudakların ne vakit öpsem
nar tanesi gibi dişlerin çoğalırdı ağzımda
insanlar geçerdi yanımızdan telaşlı
aldırmazdık
utanmadan öpüşürdük aral...
Sana ihtiyacım var!
Bilirsin bir tek sana nazım geçer; bir tek sen anlardın halimden, sessizliğimden. Bir put gibi karşına geçip öylece susmalarımdan, bir m...
gözlerinle
pencereler açılıyor çocukluğuma
karahindibalara üflüyorum gülerek
terazisi bozuk uçurtmamın peşinde
bir yaz gününü kovalıyorum telaşlı
sırtım...
bir bahar düşünüyorum
bakir bir deniz var
taze fesleğen kokuları
ve güzelim leylek sesleri
vakitlerden kuşluk mesela
her yer maviymiş de
gerdanın altın...
ya geceydi vakit ya da gece gibiydik
hatırlamıyorum
karanlık bir boşluktu etrafımız
dünya henüz yaratılmamıştı
kovulmamıştı adem tanrı huzurundan
üstümü...
az çok inanan insansın bilirim
vardır kandillerde helva yapmışlığın
oruç tutmuşluğun
beş vakit olmasa da bazı geceler
namaz kılmışlığın
kitap okumuşluğu...
şiir bitti
sen başladın bütün gece
geniş düzlüklerden engebelere yürüdüm
bir düş tuttum maviydi
bir bulut kovaladı hakiydi
su gibi çoğalırken sadeliğim
...
ne vakit sarılsam sana
sıkı sıkıya kenetli
dudak hizama gelir alnın
şakaklarında başlar yolları memleketin
yüzündeki çizgilerinden öperim seni
elmacıkla...
Yol filmlerini/yolda geçen filmleri çok severim. Trende geçen filmlere ise bayılırım. Böyle filmlerde düşünmek değil, hissetmek isterim ve karakterin yolcuğu...
Döküldü şakağıma bir an, tazeydim
Hiçi etraflayan çerçeveydim, bildim
Bendim kendimin tepesine tırmanan ve
Düşen harsız çırpınışa
Düşen ve unutan düşmeni...
I)
Bir savaş var kazandığımı sandığım.
Yalnızlığıma boyun eğdiğim, zafer saydığım.
Bir çağ kapatıp yenisini açtım.
II)
Emek emek işlediğim umutsuzluğum ...
birkaç eksik çizgiyi tamamlayan zaman
belki başka bir çağa taşır hüznümü.
belki bir tomar trajik öyküdür,
uyudukça yazdığım.
dizlerim kırık
elim çenem...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok