Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
ben en geniş zamanlı şiiri yazdım, kırılırken parmaklarım. teker teker, sökülürken tırnaklarım, dibinden… kanaya kanaya.
perdeler kapalıydı, ışık girmedi o...
Bir kadın var.
Şiir mi yazsam, roman mı?
Yoksa değmez mi?
Bilmiyorum.
Bildiğim tek bir şey var:
Sana bir şey söylemek istiyorum.
Rahminde büyümek istiy...
Bugün;
Boşaltsam diyorum kanımı akıtsam avuçlarımdan,
Geriye kalsa insanlığımın posası.
Damarlarımda akan
Tüm o uğursuzluk, dengesizlik, sarhoşluk halin...
İnsanların bazı şarkıları dinlemeye layık olmadığını düşünüyorum,
Samimiyetsiz kulaklara kalpten parçalar ne anlatabilir ki?
Uzakta biri var,
Adını bilmediğim.
Ellerimden kayan yıldız gibi,
Bir gökyüzü sessizliğinde saklı.
Belki onun için doğdum,
Belki de sadece kayboldum....
bir duvar saatine baka baka öğreniyorsun zamanı;
ama kimse söylemiyor sana,
o saatin bir gün duracağını.
öldüğünü hissetmeden yaşıyorsun
bir sokağın köşe...
kirli bir duvar istasyon yanında
yalnız bir yangın musluğu, kırmızı
hüzünlü bir boşluk merdivenaltında
karışmış istasyon kahvesinin kadavrası
diğer ceset...
Burnumun direğini sızlatan sesin
Koynuna dudaklarımın değdiği tuzun
Bir de o bacakların vardı sevgilim
Bembeyaz ve pürüzsüzdün
Dokunmaya bile korkardı...
Aralık kalmış ne kadar Kasım akşamı varsa
Eylül gibi sapsarı ve dökülürken yapraklar
Sonun Baharına kucak açar
Rüzgara küsen bütün dallar
İçimde bir panter,
kürek kemiklerimden başlayıp
kaburga kafesimi çatlatan,
bir yankı gibi dolanır Adem'den
şimdi doğan çocuğa.
Salarsam korkuyorum,
bir...
Söğütlüçeşme'nin yanı, Fenerbahçe Stadı'nın tam dibinde ama onun sırtını döndüğü bir köşe. Eski günleri hatırlatan, ama biraz yorgun bir tezgâhın başında otu...
İçimde bir heves, yangın gibi,
Her nefeste yeniden başlıyor.
Hayatın dokusu, bin renkli bir rüya,
Tatmadığım her şey beni çağırıyor.
Ölmek istemem, daha ...
Yarım Kalan Öykü
Bir yangındı adın, Arzu,
Gözlerimde yanıp duran,
Sönmeye yüz tutmuş bir hayatın
Alevinde beni kavuran.
Kasabanın taş sokaklarında,
Sen...
Şerbetçi
Uzaksın
Kıvrak, çam karası dağlara uzak
Şerbetçiden
Sokağından uzaksın
Ne alnacında menevşeler
Ne turunçlar var gündüz gözünü arayan
Ama
Bil...
Ben, bir âmâ
Dünya devindi içimdeki âmâ uyanıncaya
Büyüyünceye, erişinceye koştuğum yamaçlara
Yetişinceye benden önce koşmuş olanlara
Şimdilerde,
Yeşilc...
Kıvılcımlar ark ediyor içinde kafamın
Kokluyorum taze biçilmiş çimlerin imdat çığlıklarını
Boş bir salıncak sallanıyor gıcırdayarak
Bu kanlı eller kimi...
parmaklarım ağrıyor ve onları duruluyorum
sonra anlarım diyerek birkaç iz bırakıyorum oraya
nasıl değişti masam ve nasıl değişti camlar
ellerim şimdi sırı...
Aradım, durdum yıllarca
Dallarında dinlenecek bir ağaç,
Kumlarında izimin kalacağı bir deniz,
Ama ne kök saldı ayaklarım,
Ne de dalgalar beni tanıdı.
İt...
hiç var olmamış notalardan yazılmış müziği duyabiliyorum, onunla dans ediyorum.
duyabiliyor musun sen de?
dans ediyoruz beraber, elimi göğsüne koyuyorum, y...
benimde, maruz isteklerim oldu
tek derdim, birlikte el içine çıkmaktı.
elindeki nar’ı fazla sıkı tutma
üstümde beyaz gömlek var.
çoğu zaman, anlaşılan.
...
Lotuslardan, kadifelerden bir elbisesi vardı
Farkına varamadan boğazıma dayandı
Oynatamadım kolumu, kanadımı
Düştüm, battım, kurutamadım bataklığı
Son bi...
Yamuk yumuk bir yalnızlık
Tutup çekiştirsem de düzelmiyor
Olmuyor üstüme artık
Gitmek üzerine bir şiir olsun bu dedim
Kalan sensin ama dedi ses
Gide...
Zihninin akışkan koridorlarında koşmak,
Koca bir labirentte kendini aramaktı.
Tek tek kilitleri açmaktan öte, kapıları kırmaktı yaşamak.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok