İnkar edilmeye yüz tutmuş iradesel olmayan buyruklara karşı açılmış pratik bir ön safha geçişi.
Sorsan kim bilir bu havada babamın öleceğini?
Ölüm ki; öl...
Portatif bir cam sehpanın üzerinde duran ve kravatını düzeltirken yanında ki ince siyahımsı dumanın bıraktığı dağınıklığa bakan bir karınca.
Korkunç bir an...
Fizyolojik gereksinimler, ütülenmiş sancılı düşünceler ve harikulade bir ses tınısı.
İtinayla vücut bulmuş muktedir bir iç çekiş.
Bir gupsenin can çekişi m...
Düşün ki, düşün ki diyorum
Ben bir işçiyim,
Kelimelerin anlamların da saklı kalır korunmasızlığım.
Dil bilimciler sizlere diyorum,
Kökünden hatalı bu ...
Bir kalem, bir silgi veyahut üslubun ölümsüz korkusu.
Kendi sınırlarımızın dışında, fütürist bir ressamdan ödünç almak ütülü düşünceleri.
Bir salona geniş ...
Şimdi Ankara sokaklarında gözleri kapalı yürümek
tüm düşüşleri ezberlemekle eş değerse
üzülürüm.
ıskaladığımız neşenin, derinliğe yönelik bir savaş açması...
ulu orta yanıyorken kıyımların arasında
ne kelimeler teselli,
ne de zaman telafi etmek için gidişleri,
yelkovanı geri sarıyor.
kendimizi mi kandırıyoruz...
belli ki biraz hüzünlü bu adam
baksana kamburu çıkmış.
sigarayı tutuşu,
biraz önce yüksek sesle Ümit Yaşar Oğuzcan dizeleri okuduğunu göstermekte.
belli ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok