Sözcükler ile eskitiyoruz kavramları.
Bir kelime kaç defa söylenirse yitirir anlamını?
Bir his ne kadar hissedilirse, o hisse kayıtsız kalınır?
Peki, sen ...
Geçtiğim sürgün kanyonlarında affa dair herhangi bir kırıntı bulamadım. Tanrı merhametinden yoksun bu sürgün kıyılarında boğdum düşünceleri. Ben ölülerin dir...
İnadına gülebilmeli insan; geceye, kuyuya, takıldığı son taşa.
İnadına koşmalı insan; geç kalmamışçasına hiçbir yaşantıya.
İnadına taşmalı kendini zincirle...
kendini anlayan âlemi anlar derler ya. hep âlemi anlamaya çalışmakla geçmiştir yıllarımız. oysa kendimizi anlayış ve kavrayış konularında sıfır noktasındayız...
ı
bugün dudaklarımın altında kaldım biraz,
sonra adımı unuttum...
kafamda kalabalık bir yaz akşamı -
kirli sakallarım - çocuk yetiştirme yurdu.
annemin ...
Biliyordum arşın daralacağını bir gün
Biliyordum, kaybettiğim davaları başkası kazanacak
Biliyordum ruhum bir gün kaskatı olacak
Biliyordum gerçek ansızın...
gitmelerin örtülü ödeneği vardır
ve yolların da bir haddi yoktur artık.
her şeyin
belki de hiç bir şeyin iki türlü bedelidir bu.
korkudur insandaki en bü...
seni seviyorum anne,
kış geldi.
baba; bize kestane getir, bize oda sıcaklığı.
kaldıysa senden biraz,
kaldıysa çocukluğumuz.
seni seviyorum baba,
kış ge...
Bazen çok düşünüyorum.
Ve hiçbir zaman bulamıyorum kendimde sevileceğime dair bir inanç.
Bir gün bir sokakta yere düşmüş ekmek kırıntısına,
Bir gün sır...
İbrahim Sadri'nin şiirlerinde "mavi neon" ibaresini çok yaygın görüyoruz. Bunun anlamı üzerinde biraz vakit harcayalım.
"Yaz Bitti" ve "Öyle Mi" şiirlerinde...
yine ben geldim. yine saçma sapan fikirlerimle, yine
seni yine kendimi yine onu anlatmak derdindeyim.
ben nötr damın kamburu.
tanıştığıma çok memnun oldum...
Ahmet abi vardı, bakkal.
sadece bakkal değildi aslında, daha çok bir abi,
abiden çok, bir acı gibi.
kalın bir ceket giyerdi yazları ve kışları,
kendine s...
akşam olduğunda yorgun insanlar oturur soluğuma,
kuşların sesi incelir yalnızlıktan
kuşlar derim
bu kadar uzağa,
bu kadar boşluğa yürümek zor...
uzun yıllara tanıklık edecek tebessümler yerleştirmiştim yüzüme,
sular çekildiğinde etimden,
inancım kalmamıştı tepeden tırnağa.
boğazıma kadar dünyaya ba...
kendimi mutsuz hissediyorum,
son
zamanlarda.
yağmurda unutulmuş çamaşır gibi biraz da.
şükretmek güzel şey.
çok şükür.
bütün gece sevişmiş ...
bir kadın şehri terk ediyor hep aynı noktadan
hiç gitmediği yerlerde vakit geçiriyor adam,
ardındakiler.
hiç kimse gibi,
bazen, herkes gibi.
ben o herke...
yollar
hep gitmek içindir
oysa ki
giden, birine gelmektedir hikayede.
biz
yollarda duruyoruz seninle
bir şarkının en güzel yeri gibi bakıyorsun.
se...
kendini kimsesiz hisseden bir çocuğun dudakları döküldüğünde,
babamı öpmüştüm.
öptüğüm yeri biliyorum,
dimdirek gidersem, yolumu sapmadan döndüğümde tekra...
burak güzel çocuktu ama çocukluğu değil,
sonradan öğrendik.
geç kaldık; sevmeye, öğrenmeye, anlamaya, anlaşılmaya.
en önemlisi, kendimize çok geç kaldık. ...
güzel kadındı,
kendini başkalarının yerine koya koya,
kendini kaybetti.
herkes iyiydi,
herkes fazla kötü,
her şey koşullara bağlıydı.
güzel kadındı,
g...
karanfil sokaktayım
bir papatyayı seviyorum
boynundan aşağı
bu kent her mevsim gri
sabahı gri akşamı ayrı gri!
polis telsizleri inletiyor curcunayı
üs...
sene yetmişler seksenler sanki
ellerimi yazıyorum duvarlara
tek cümlelik omurgamla
faşizme inat
omuz omuza!
devlet denen makine yüksek voltajda demokras...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok